Ferda belki de her insan gibi, yaşadığı asrın bir fırtınalar asrı olacağına, olması gerektiğine yürekten inanıyordu. Ömrü ölülerini gömmekle geçen bu bedbaht insanlara baktı, yüreği onu heyecanlandıran bir kederle bir kez daha çarptı. Şehir daha ne kadar azapla, kaç şeytanla sınanacaktı?
Tiyatroyu bir saplantı haline getiren Rüçhan, öğrencisi olduğu Tıbbiye’nin yüksek tavanlarından birine asılmış olarak bulunur. Serkomiser Reşat bu alelade intihar vakasıyla oyalanmak için bir sebep göremez. Fakat yüksekçe bir tabureye çıkıp tavanı izlemeye koyulan Ferda bunun alelade bir vaka olduğundan o kadar da emin değildir.
Ferda belki de her insan gibi, yaşadığı asrın bir fırtınalar asrı olacağına, olması gerektiğine yürekten inanıyordu. Ömrü ölülerini gömmekle geçen bu bedbaht insanlara baktı, yüreği onu heyecanlandıran bir kederle bir kez daha çarptı. Şehir daha ne kadar azapla, kaç şeytanla sınanacaktı?
Tiyatroyu bir saplantı haline getiren Rüçhan, öğrencisi olduğu Tıbbiye’nin yüksek tavanlarından birine asılmış olarak bulunur. Serkomiser Reşat bu alelade intihar vakasıyla oyalanmak için bir sebep göremez. Fakat yüksekçe bir tabureye çıkıp tavanı izlemeye koyulan Ferda bunun alelade bir vaka olduğundan o kadar da emin değildir.