“Biz, okuyana ve işitene, dünyanın dört bir yanını gezmeden bütün yaratılanların acayipliklerini aktarmak için bu kitabı hazırladık.”
15. yüzyılda yazılan ve günümüz Türkçesine ilk kez uyarlanan Acâyibü’l-Mahlûkât ve Garâyibü’l-Mevcûdât yüzyıllar öncesinin en önemli bilimsel kaynaklarından biri olarak kabul ediliyordu. Evrenin nasıl kurulduğundan tutun da bir sivrisineğin işlevlerine kadar açıklayıcı bilgiler sunan bu eser coğrafya, kozmografya, tıp, astroloji, matematik gibi pek çok bilim dalından yararlanılarak oluşturulmuştur. Bunun yanında esere
“Biz, okuyana ve işitene, dünyanın dört bir yanını gezmeden bütün yaratılanların acayipliklerini aktarmak için bu kitabı hazırladık.”
15. yüzyılda yazılan ve günümüz Türkçesine ilk kez uyarlanan Acâyibü’l-Mahlûkât ve Garâyibü’l-Mevcûdât yüzyıllar öncesinin en önemli bilimsel kaynaklarından biri olarak kabul ediliyordu. Evrenin nasıl kurulduğundan tutun da bir sivrisineğin işlevlerine kadar açıklayıcı bilgiler sunan bu eser coğrafya, kozmografya, tıp, astroloji, matematik gibi pek çok bilim dalından yararlanılarak oluşturulmuştur. Bunun yanında esere çeşitli mitler, halk hikâyeleri, hadisler, menkıbeler ve mesneviler de kaynaklık etmektedir. Mucizeleriyle menkul peygamberlerden dünyaya hükmeden padişahlara; cinlerden devlere, insanlardan meleklere; ejderha ve simurg gibi garip hayvanlardan şifalı bitkilere kadar o dönem için insan aklının almayacağı yüzlerce madde bu eserde toplanmıştır.
Zamanın sınırlarını zorlayan bu eseri okurken, insanın anlam arayışının kökenlerine inecek, din ile mitolojinin, gerçek ile kurgunun kusursuz uyumuna şahitlik edeceksiniz.