Âdem ve Havva’nın Günlükleri’nde Amerikan edebiyatının en çarpıcı yazarlarından biri olan Mark Twain Kutsal Kitap’taki yaradılış hikâyesine el atıyor. Yasak Elma’dan ısıran Âdem ve Havva’nın kadın ve erkek olarak ayrı kimliklerle Cennet Bahçesi’nden dünyaya düşmeleri, eşyaya ve hayvanlara ad vermeleri, aile kurmaları, çocuk sahibi olmaları, ilk toplumu oluşturmaları; kısacası “iyi” ile “kötü” arasında ayrım yapmaları, suçu ve yasayı tanımaları, tenin istekleriyle ruhun isteklerini bilmeleri gibi insani varoluşun neredeyse tüm özellikleri kitabın temel dokusunu oluşt
Âdem ve Havva’nın Günlükleri’nde Amerikan edebiyatının en çarpıcı yazarlarından biri olan Mark Twain Kutsal Kitap’taki yaradılış hikâyesine el atıyor. Yasak Elma’dan ısıran Âdem ve Havva’nın kadın ve erkek olarak ayrı kimliklerle Cennet Bahçesi’nden dünyaya düşmeleri, eşyaya ve hayvanlara ad vermeleri, aile kurmaları, çocuk sahibi olmaları, ilk toplumu oluşturmaları; kısacası “iyi” ile “kötü” arasında ayrım yapmaları, suçu ve yasayı tanımaları, tenin istekleriyle ruhun isteklerini bilmeleri gibi insani varoluşun neredeyse tüm özellikleri kitabın temel dokusunu oluşturmakta. İnsanın doğaya karşı uygarlık çatısı altında yaşamını sürdürmesinin hem trajik hem de komik veçhelerinin işlendiği Âdem ve Havva’nın Günlükleri canlı ve şen şakrak bir üslupla yol alıyor. Bu yol alışta varoluşun çekirdeğindeki temel sorunlara da ışık düşürülüyor: ölüm ve doğum, eylem ve doğa, kadın ve erkek, insan ve Tanrı, acı ve haz gibi ikiliklere yönelik ironik bir bakış söz konusu. Mark Twain kutsal olana saygıyı elden bırakmadan ama insanın bizatihi kendi yaratıcı kudretlerini de ihmal etmeden, insanın muammalarla dolu dünyevi yaşamına mizahın gücü ve felsefi bakışın yaratıcılığıyla yeniden şekil veriyor...