“Kitaplar insanları birbirine bağlar. Tıpkı Ulu Hayat Ağacı’nın farklı dünyaları birbirine bağlaması gibi… Ne de olsa kitaplar da ağaçtan yapılmıştır.”
Funda Özlem Şeran bu kitabıyla çocukları Türk mitolojisinden beslenen, gizem, korku ve heyecanla dolu bir maceraya davet ediyor.
Geceleri uyuyan insanların üzerine çöken karaçoralar…
Kara büyü yaparak kurt kılığına giren erbörüler…
Her canı ayrı bir yerde saklı yedi başlı yelbegen…
Ölen kötü insanların ruhlarını yeraltına sürükleyen körmösler…
İnsanların özün&uum
“Kitaplar insanları birbirine bağlar. Tıpkı Ulu Hayat Ağacı’nın farklı dünyaları birbirine bağlaması gibi… Ne de olsa kitaplar da ağaçtan yapılmıştır.”
Funda Özlem Şeran bu kitabıyla çocukları Türk mitolojisinden beslenen, gizem, korku ve heyecanla dolu bir maceraya davet ediyor.
Geceleri uyuyan insanların üzerine çöken karaçoralar…
Kara büyü yaparak kurt kılığına giren erbörüler…
Her canı ayrı bir yerde saklı yedi başlı yelbegen…
Ölen kötü insanların ruhlarını yeraltına sürükleyen körmösler…
İnsanların özünü çalarak onları hasta eden, benliklerini silip unutturan harsalar…
Ve nice diğer yeraltı-yerüstü yaratıkları…
Şaman Aybüke ve yanındaki çocuklar, deniz kenarında baygın halde yatan bir çocuk bulurlar. Çocuk konuşamıyor ve geçmişine dair hiçbir şey hatırlamıyordur. Gruptaki dört çocuğun Orta Asya mitolojisinde yer alan varlıklarla mücadele etmesi ve Dede Korkut Hikayeleri’nde olduğu gibi bir ada kavuşmaları gerekmektedir. Şaman Aybüke, bütün güçlerini harekete geçirerek onların yanında olacaktır. Peki, deniz kıyısında bulunan Deniz’in gizemi nedir? Onun belleğine kavuşması için nelerin üstesinden gelmesi gerekmektedir?
Adını Arayan Destan’ı ürpererek, insanın yeryüzünü anlamlandırmaktaki olağanüstü düşgücünün yaratıcılığı karşısında bir kez daha hayretler içinde kalarak okuyacaksınız.