Frantz Fanon'un en aktif yıllarında yazdığı; bağımsızlık fikri, Afrika Birliği tahayyülü ve giderek kabaran Cezayir Devrimi dalgasının ortasında kaleme aldığı deneme, makale ve mektuplardan oluşan bu derleme, sömürgeciyle tarihi hesaplaşmayı mücadelenin ayak sesleriyle eşzamanlı olarak kayda geçiriyor. Sömürgeciliğin ideolojik ve psikolojik saldırılarını faş eden yetkin analizlerle, yekvücut bir Üçüncü Dünya'nın savaş günlükleri geniş bir perspektifte sunuluyor.
Katliamın ve işkencenin normalleştirildiği bir coğrafyada akıl hastalıklarını tedavi etmenin beyhudeliğini, Avrupalı doktorların iliklerine işlemiş önyargıları gözlemleyen Fanon, FLN saflarına katılarak gözünü önce Cezayir sokaklarına ardından tüm Afrika'ya dikiyor; Kara Kı
Frantz Fanon'un en aktif yıllarında yazdığı; bağımsızlık fikri, Afrika Birliği tahayyülü ve giderek kabaran Cezayir Devrimi dalgasının ortasında kaleme aldığı deneme, makale ve mektuplardan oluşan bu derleme, sömürgeciyle tarihi hesaplaşmayı mücadelenin ayak sesleriyle eşzamanlı olarak kayda geçiriyor. Sömürgeciliğin ideolojik ve psikolojik saldırılarını faş eden yetkin analizlerle, yekvücut bir Üçüncü Dünya'nın savaş günlükleri geniş bir perspektifte sunuluyor.
Katliamın ve işkencenin normalleştirildiği bir coğrafyada akıl hastalıklarını tedavi etmenin beyhudeliğini, Avrupalı doktorların iliklerine işlemiş önyargıları gözlemleyen Fanon, FLN saflarına katılarak gözünü önce Cezayir sokaklarına ardından tüm Afrika'ya dikiyor; Kara Kıta'da bütüncül bir hareket örgütlemek adına bir silaha dönüştürdüğü satırlar, savaşı anbean yaşayan bir devrimcinin seyir defterine evriliyor. Mücadele tüm şiddetiyle sürerken çuvaldızı "kendi mahallesine" batırmaktan da geri durmuyor: Cezayir Savaşı barikat başlarında göğsünü bağımsızlık adına siper edenlerle tüm şiddetiyle sürerken solun ve entelektüellerin tavrını sorguluyor.
Bir psikiyatrist, yazar, entelektüel ve devrimcinin gözünden ırkçılık, eşitsizlik, insan hakları ihlalleri ve kimlik sorunlarının hâlâ güncelliğini koruyan gerçekliğine ışık tutacak Afrika Devrimine Doğru, ilk kez Türkçede.