Fransız edebiyatının dikkat çeken yazarlarından biri olan Nobel Edebiyat Ödüllü André Gide, eserlerinde işlediği çarpıcı konular ve olayları ele alış tarzıyla klişelerden uzak, kendine has bir çizgiye sahiptir.
İlk olarak 1902 yılında okuyucuyla buluşan Ahlaksız, bugüne kadar toplumca kabul görmüş fikirleri, onaylanmış davranışları sorgulayan bir bakış açısıyla kaleme alınmıştır. Gide, bu eserde yarattığı Michel karakteriyle “ahlak”a olan duruşunu resmetmiştir. Geleneksel olan tüm ahlaki unsurları sorgulayan Michel, çektiği tüm kasvetli günlere rağmen kendini keşfetmek iç
Fransız edebiyatının dikkat çeken yazarlarından biri olan Nobel Edebiyat Ödüllü André Gide, eserlerinde işlediği çarpıcı konular ve olayları ele alış tarzıyla klişelerden uzak, kendine has bir çizgiye sahiptir.
İlk olarak 1902 yılında okuyucuyla buluşan Ahlaksız, bugüne kadar toplumca kabul görmüş fikirleri, onaylanmış davranışları sorgulayan bir bakış açısıyla kaleme alınmıştır. Gide, bu eserde yarattığı Michel karakteriyle “ahlak”a olan duruşunu resmetmiştir. Geleneksel olan tüm ahlaki unsurları sorgulayan Michel, çektiği tüm kasvetli günlere rağmen kendini keşfetmek için uğraşmakta ve içgüdülerine kulak vererek kendi bireysel ahlakını inşa etmeye çalışmaktadır.
Yegâne ve hâlâ sabit olan gayretim; eski bilgime ve ilk ahlakıma borçlu zannettiğim her şeyi, sistematik bir şekilde rezil etmek veya yok etmekti.