Cumhuriyet tarihinin önde gelen uzmanlarından Cemil Koçak, yakın tarihimizin kritik dönemeçlerinden Demokrat Parti ve sonrasının siyasi tarihini dönemin en etkili dergisi Akis üzerinden okuyor. İsmet İnönü’nün damadı Metin Toker’in sahibi olduğu Akis, 1954-1967 yılları arasında Cumhuriyet’in “münevverleri”ne hitap eden haftalık aktüalite dergisi olarak günümüze kadar devam eden ideolojik bir konumun sesiydi. Akis, önce Demokrat Parti iktidarına karşı muhalefetin ana eksenini teşkil etti. 27 Mayıs darbesinden sonra da yeni iktidarın “ortağı” oldu.
Birkaç cilt olarak düşünülen bu monograf
Cumhuriyet tarihinin önde gelen uzmanlarından Cemil Koçak, yakın tarihimizin kritik dönemeçlerinden Demokrat Parti ve sonrasının siyasi tarihini dönemin en etkili dergisi Akis üzerinden okuyor. İsmet İnönü’nün damadı Metin Toker’in sahibi olduğu Akis, 1954-1967 yılları arasında Cumhuriyet’in “münevverleri”ne hitap eden haftalık aktüalite dergisi olarak günümüze kadar devam eden ideolojik bir konumun sesiydi. Akis, önce Demokrat Parti iktidarına karşı muhalefetin ana eksenini teşkil etti. 27 Mayıs darbesinden sonra da yeni iktidarın “ortağı” oldu.
Birkaç cilt olarak düşünülen bu monografinin ilk cildinde Demokrat Parti iktidarının ikinci dönemi olan 1954-1957 yıllarının siyaset gündemi ve mücadeleleri neredeyse gün gün takip ediliyor. Akis’in Demokrat Parti iktidarına yönelik ihtiyatlı ümitlerinin nasıl hızlıca keskin bir muhalefete dönüştüğü izleniyor. Muhalefetin sadece politik yörüngesini çizmekle kalmayıp, aynı zamanda ideolojik altyapısını ve dünya görüşünü şekillendirme vazifesini de üstlenen Akis, bir yandan siyasi muhalefetin istikametini tayin ederken, bir yandan da “modernlik ve medeniyet” inşasında hem görselleriyle hem de kadın, aile, moda ve sanat gibi alanlardaki yayınlarıyla bir misyonun sözcülüğünü yapıyordu.
Akis Dergisi Ümit ve Hayal Kırıklığı (1954-1957) tarihimizin bu önemli evresindeki siyasi ve ideolojik kurguyu analiz ediyor. Bu dönemdeki “Halkçılar-Demokratlar” kavgasını, derginin iktidar ve CHP başta olmak üzere muhalefet partilerini şekillendirme gayretlerini, hemen her sayıda filizlenen ümitlerini ve onları takip eden hayal kırıklığını gözler önüne seriyor.