1941 yılında, II. Dünya Savaşı sürerken ve Hitler henüz büyük katliamlarını yapmamışken yayınlanan bu çalışmanın amacı, mevcut çatışmanın psikolojik dinamiklerini belirlemek ve anlamaktır. Yazar, Alman zihniyetini incelemek için sıra dışı fırsatlara sahip olmuş tıp doktoru bir psikologdur. Almanya’nın durumunu şeytani bir delirme durumu olarak görür; Hitler ise medyum rolü oynayarak Alman bilinçdışına sızma becerisi gösteren ilkel bir büyücüdür. Kolektif Alman psikolojisinin temel istikrarsızlığı analiz edilir ve bu şeytani patlamayla ilişkilendirilir.
Almanya Çıldırdı, Avrupa’nın başına gelen bu büyük felaketin görünmez sebeplerini tasvir etmeye yönelik ilk ciddi girişimdir. Mevcut kaosun akıl ve mantık dışı unsurlarını aydınlatma
1941 yılında, II. Dünya Savaşı sürerken ve Hitler henüz büyük katliamlarını yapmamışken yayınlanan bu çalışmanın amacı, mevcut çatışmanın psikolojik dinamiklerini belirlemek ve anlamaktır. Yazar, Alman zihniyetini incelemek için sıra dışı fırsatlara sahip olmuş tıp doktoru bir psikologdur. Almanya’nın durumunu şeytani bir delirme durumu olarak görür; Hitler ise medyum rolü oynayarak Alman bilinçdışına sızma becerisi gösteren ilkel bir büyücüdür. Kolektif Alman psikolojisinin temel istikrarsızlığı analiz edilir ve bu şeytani patlamayla ilişkilendirilir.
Almanya Çıldırdı, Avrupa’nın başına gelen bu büyük felaketin görünmez sebeplerini tasvir etmeye yönelik ilk ciddi girişimdir. Mevcut kaosun akıl ve mantık dışı unsurlarını aydınlatma amacı taşır.