“Bu gezinti sırasında ya da belki daha sonralarında, ama kesinlikle aynı bölgede, aniden kopan bir fırtına o Temmuz gününün tüm ihtişamını silip süpürdü. Gömleklerimiz, şortlarımız ve mokasenlerimiz donuk sisin içinde sanki silinip gitmişti. İlk dolu tanesi bir konserve kutusuna, diğeri tam kelime çarptı. Bir kaya çıkıntısının altındaki kovuğa sığındık. Gök gürültülü fırtınalar ıstıraptır benim için. Körolasıca basınçları mahveder beni, şimşekleri beynimi ve göğsümü delip geçer. Bel de bunu biliyordu; koynuma sokularak (kendisinin değil benim rahatlığım için!) her gök gürüldemesin
“Bu gezinti sırasında ya da belki daha sonralarında, ama kesinlikle aynı bölgede, aniden kopan bir fırtına o Temmuz gününün tüm ihtişamını silip süpürdü. Gömleklerimiz, şortlarımız ve mokasenlerimiz donuk sisin içinde sanki silinip gitmişti. İlk dolu tanesi bir konserve kutusuna, diğeri tam kelime çarptı. Bir kaya çıkıntısının altındaki kovuğa sığındık. Gök gürültülü fırtınalar ıstıraptır benim için. Körolasıca basınçları mahveder beni, şimşekleri beynimi ve göğsümü delip geçer. Bel de bunu biliyordu; koynuma sokularak (kendisinin değil benim rahatlığım için!) her gök gürüldemesinde şakağıma minik bir öpücük kondurdu, sanki bak, geçti işte, güvendesin, demek ister gibi.” ARLEKENLERE BAK!
“Arlekenlere Bak!’ın ana karakteri Vadim, Nabokov’un gerçek hayatına dair ayrıntılarla edebi üslubunun hikâyesini iç içe geçiren özgün bir dünya kurar.”
DAVID RAMPTON
“Arlekenlere Bak! zaman ve mekâna özel ve stilize bir tarzda odaklanmasıyla nadir bir romandır.”
SUSAN ELIZABETH SWEENEY