En uzun yol sana geldiğim yoldu sandım uzak bir ülke gözlerin o da tükendi işte apansız kaldım karanlığın ortasında duldasız söylenmez bir daha umudun şarkıları yakılırken kalbimde umutsuzluğun ağıdı.
Nurbanu’nun, insan ruhunun derinliklerini, insan beyninde oluşan fırtınaları ve gelgitleri yoklayışıyla, varlık-yokluk, mutluluk-mutsuzluk sorunsalında hüzünle salınan, salındıkça dar kapıdan geçmek için zorlanan ademoğlunun serüvenini ve trajik hallerini neo-platonik bir anlatımla iğneden iplik geçirircesine dizelere dökmüş.
Prof. Dr Tuğrul İnal
Nurbanu Kablan’IN şiirinde ortaya koyduğu, üzerinde çalıştığı kitapta “AŞK İLE BARIŞ” zengin bir dil hazinesinden titizlikle seçtiği kelimelerle yüklendiği anl
En uzun yol sana geldiğim yoldu sandım uzak bir ülke gözlerin o da tükendi işte apansız kaldım karanlığın ortasında duldasız söylenmez bir daha umudun şarkıları yakılırken kalbimde umutsuzluğun ağıdı.
Nurbanu’nun, insan ruhunun derinliklerini, insan beyninde oluşan fırtınaları ve gelgitleri yoklayışıyla, varlık-yokluk, mutluluk-mutsuzluk sorunsalında hüzünle salınan, salındıkça dar kapıdan geçmek için zorlanan ademoğlunun serüvenini ve trajik hallerini neo-platonik bir anlatımla iğneden iplik geçirircesine dizelere dökmüş.
Prof. Dr Tuğrul İnal
Nurbanu Kablan’IN şiirinde ortaya koyduğu, üzerinde çalıştığı kitapta “AŞK İLE BARIŞ” zengin bir dil hazinesinden titizlikle seçtiği kelimelerle yüklendiği anlam, böyle bir ahengin doğmasına neden olduğunu açıkça söyleyebilirim.
Şair, yoğun bir düşünce, inanç ve duygu ikliminde gezinen “sevginin” “sevdanın” ve “aşkın” bir türlü çözemediği kimliği hayranlıkla sorgulamayı başarıyor.
Hasan Uğur Taşçı