“Derler ki tesadüf diye bir şey yoktur.”
Ailesini şüpheli bir yangında kaybeden Arya, kimliği gizlenerek bir yetimhaneye yerleştirilir. Kim olduğunu bilmeden, yalnızca telefonda görüşerek bağ kurduğu gizemli bir kadının desteği ve aile dostu Avukat Kenan’ın izniyle on sekiz yaşında yetimhaneden çıkıp kendi evine yerleşir.
Böylece kader ağlarını örer.
Geçmişin tozlu raflarında kalmış biriyle yolları kesişir ve
o tanıdık yabancının hayatına girmesiyle sis perdesi aralanmaya başlar.
Ulaş, aşktan kaçmak ile aşkın öznesini korumak arasında kalıp yok sayamadığı bir fizik kuralıyla baş etmeye çalışırken Arya’yı hayatının merkezind
“Derler ki tesadüf diye bir şey yoktur.”
Ailesini şüpheli bir yangında kaybeden Arya, kimliği gizlenerek bir yetimhaneye yerleştirilir. Kim olduğunu bilmeden, yalnızca telefonda görüşerek bağ kurduğu gizemli bir kadının desteği ve aile dostu Avukat Kenan’ın izniyle on sekiz yaşında yetimhaneden çıkıp kendi evine yerleşir.
Böylece kader ağlarını örer.
Geçmişin tozlu raflarında kalmış biriyle yolları kesişir ve
o tanıdık yabancının hayatına girmesiyle sis perdesi aralanmaya başlar.
Ulaş, aşktan kaçmak ile aşkın öznesini korumak arasında kalıp yok sayamadığı bir fizik kuralıyla baş etmeye çalışırken Arya’yı hayatının merkezinde bulur.
Yaşanan kederli olayların arasında acı bir sır,
ortaya çıkmak için gün saymaktadır.
Ben bir kelebeğim.
Yarına ihtiyacım var.
Biraz da sana…
Biraz dediğime bakma.
Kelebekler için biraz ne kadar önemlidir,
bilemezsin…