AYDINLANMA, ÖZGÜRLEŞME SÜRECİNDEKİ BİLİNÇLİ ÇABANIN ADIDIR.
“İnsan üç kez doğar. Birinci doğum ekin ortamıyla kuşatılmıştır. İkinci doğum eğitime doğmaktır; insan pedagojik, psikolojik ve bilimsel yöntemlerle biçimlendirilir. Üçüncü doğum, insanın kendisinden doğmasıdır ki bu da insanın kendi yaşamına, kendi özgür istenciyle biçim vermesidir.
Kendinden doğan insan devrimcidir. Devrimci insan tarihsel süreci nitel bir sıçramaya taşıyacak koşulları gören ve onu kendisinde bağımsız bir karakt
AYDINLANMA, ÖZGÜRLEŞME SÜRECİNDEKİ BİLİNÇLİ ÇABANIN ADIDIR.
“İnsan üç kez doğar. Birinci doğum ekin ortamıyla kuşatılmıştır. İkinci doğum eğitime doğmaktır; insan pedagojik, psikolojik ve bilimsel yöntemlerle biçimlendirilir. Üçüncü doğum, insanın kendisinden doğmasıdır ki bu da insanın kendi yaşamına, kendi özgür istenciyle biçim vermesidir.
Kendinden doğan insan devrimcidir. Devrimci insan tarihsel süreci nitel bir sıçramaya taşıyacak koşulları gören ve onu kendisinde bağımsız bir karakter olarak açığa vuran insandır. Kendinden doğan insanlar tarihin özneleridir. Onlar yalnızca kendi bireysel yaşantıları için var değildirler, çoğu zaman da kendi bireysel yaşamlarını hiçe sayarak bir insanlık ülküsüne bütün varlıklarıyla bağlanıp onu kendilerinde bir tutku olarak içselleştirirler.”
Düşünür ve yazar Metin Bobaroğlu, Aydınlanma Sorunu ve Değerler kitabında aydınlanmayı bir sorun olarak ele alıyor. Aydınlanma sürecindeki her insanın düşünsel, psişik, toplumsal ve tinsel yaşamını seçtiği değerlere bağlı olarak oluşturduğunu, toplumsal ve bireysel tinin bu yolla üretildiğini söylüyor. Uygarlığı yaratan temelin değere dönüşen kavramlar olduğunu vurguluyor.