Son yılların en çok ses getiren romanlarından Babil şimdi Türkçede!
#1 NEW YORK TIMES ÇOKSATANI
NEBULA EN İYİ ROMAN ÖDÜLÜ
LOCUS EN İYİ FANTASTİK ROMAN ÖDÜLÜ
İNGİLİZ KİTAP ÖDÜLÜ YILIN KURGU KİTABI
GOODREADS YILIN EN İYİ FANTASTİK KİTABI FİNALİSTİ
Traduttore, traditore: Bir çeviri eylemi her daim bir ihanet eylemidir.
1928. Kolera yüzünden yetim kalan Robin Swift, gizemli Pr
Son yılların en çok ses getiren romanlarından Babil şimdi Türkçede!
#1 NEW YORK TIMES ÇOKSATANI
NEBULA EN İYİ ROMAN ÖDÜLÜ
LOCUS EN İYİ FANTASTİK ROMAN ÖDÜLÜ
İNGİLİZ KİTAP ÖDÜLÜ YILIN KURGU KİTABI
GOODREADS YILIN EN İYİ FANTASTİK KİTABI FİNALİSTİ
Traduttore, traditore: Bir çeviri eylemi her daim bir ihanet eylemidir.
1928. Kolera yüzünden yetim kalan Robin Swift, gizemli Profesör Lovell tarafından Kanton’dan Londra’ya getirilir. Orada yıllar boyunca Latince, Antik Yunanca ve Çince öğrenir, bu çalışmalarının hepsi Oxford Üniversitesi’nin prestijli Kraliyet Çeviri Enstitüsü –diğer adıyla Babil– için bir hazırlıktır. Kule içindeki öğrencileriyle dünyanın çeviri merkezi ve daha da önemlisi, büyünün merkezidir. Gümüş-işleme –çeviride kaybolan anlamın büyülü gümüş külçelerle ortaya çıkarılması sanatı– imparatorluğun sömürgeleştirme arayışına hizmet ettiği için İngilizleri rakipsiz kılmıştır.
Robin için Oxford, bilgi arayışına adanmış bir ütopyadır. Ancak bilgi güce boyun eğer ve Britanya’da büyümüş bir Çinli olarak Robin, Babil’e hizmet etmenin anavatanına ihanet anlamına geldiğini fark edecektir. Çalışmaları ilerledikçe, Robin kendini Babil ile imparatorluğun yayılmasını
durdurmaya adanmış karanlık Hermes Cemiyeti arasında sıkışmış bulur. Britanya, gümüş ve afyon üzerine Çin ile savaşa giriştiğinde Robin karar vermek zorunda kalacaktır...
Güçlü kurumlar içeriden değiştirilebilir mi, yoksa devrim her zaman şiddet mi gerektirir?
“Kuang bu kitapta kendini aşmış. Babil acımasız, nazik, destansı ve samimi; hem bir aşk mektubu hem de bir savaş ilanı. Mükemmel bir kitap.” –Alix E. Harrow
“Coşku dolu bir eser. Kuang’ın burada yaptığı şey daha önce edebiyatta yapılmadı.” –Tochi Onyebuchi