“Parmakları, tuttuğu elimi kerpeten gibi kavradı, sıktı ve çekti kendine doğru. Eğildim ve sokuldum. Yüzüm yüzüne değecekti neredeyse. Soluğu kesik kesikti.
Bir şeyler söyleyecekti bana, hissediyordum. Ağzını açtı ve ince bir hırıltı duydum. Daha yaklaştım, kulağımı ağzına dayadım, bekledim.
‘Bağışla onları...’ dedi. ‘Çünkü... Onlar, ne yaptıklarını... Bilmiyorlar.’”
Tarık Dursun, ilk baskısı 1989’da yapılan bu romanında, Türk tiyatrosunda ve Türk sinemasında pek çok ilke imza atmış, kurucu fi
“Parmakları, tuttuğu elimi kerpeten gibi kavradı, sıktı ve çekti kendine doğru. Eğildim ve sokuldum. Yüzüm yüzüne değecekti neredeyse. Soluğu kesik kesikti.
Bir şeyler söyleyecekti bana, hissediyordum. Ağzını açtı ve ince bir hırıltı duydum. Daha yaklaştım, kulağımı ağzına dayadım, bekledim.
‘Bağışla onları...’ dedi. ‘Çünkü... Onlar, ne yaptıklarını... Bilmiyorlar.’”
Tarık Dursun, ilk baskısı 1989’da yapılan bu romanında, Türk tiyatrosunda ve Türk sinemasında pek çok ilke imza atmış, kurucu figür olan Muhsin Ertuğrul’u, adını bir kez bile anmadan ele alıyor.
Romanın her bölümünde bir başkası, yirmi altı farklı ses, aile fertleri, çalışma arkadaşları, sevgilileri anlatıyor büyük sanatçıyı. Bazen birbiriyle çelişen, taban tabana zıt Muhsin Ertuğrul’lar çıkıyor karşımıza. Böylece iniş-çıkışları, gelgitleri, olanca bilinmezliği ve anlaşılmazlığıyla, âdeta yaşayan bir portre çizmeyi başarıyor Tarık Dursun.
Bağışla Onları, bir tür bilmece roman. Geniş bir araştırmaya, pek çok anıya, söyleşiye, yani gerçeklere dayanan ama isimlerin çoğu kez verilmediği, konuşan, anlatan sesin ve dahi anlatılanın kim olduğunu bulmanın okuyucuya bırakıldığı bir eser.