“Kadının adı sessizlik. Erkeğinki iktidar. Kadının adı yoksulluk. Erkeğinki zenginlik. ‘Kadının’ diyoruz da, ona ait olan bir şey var mı gerçekten? Erkek ise her şeyin kendisine ait olduğunu iddia ediyor, kadın da dahil. İzin almadan ve bir bedel ödemek zorunda kalmadan kadına sahip olabileceğine inanıyor. Bu çok eski bir hikâye, yine de son yıllarda hikâyenin sonu değişmeye başladı… Ezber bozuldukça, değişmez sanılan düşünce kalıpları temelden sarsılıyor.”
Rebecca Solnit Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar kitabında kadim bir hikâyeyi incelikli ve bir o kadar da öfkesini kuşanmış &uum
“Kadının adı sessizlik. Erkeğinki iktidar. Kadının adı yoksulluk. Erkeğinki zenginlik. ‘Kadının’ diyoruz da, ona ait olan bir şey var mı gerçekten? Erkek ise her şeyin kendisine ait olduğunu iddia ediyor, kadın da dahil. İzin almadan ve bir bedel ödemek zorunda kalmadan kadına sahip olabileceğine inanıyor. Bu çok eski bir hikâye, yine de son yıllarda hikâyenin sonu değişmeye başladı… Ezber bozuldukça, değişmez sanılan düşünce kalıpları temelden sarsılıyor.”
Rebecca Solnit Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar kitabında kadim bir hikâyeyi incelikli ve bir o kadar da öfkesini kuşanmış üslubuyla anlatıyor bizlere. Hayatın birçok alanında kadınların nasıl susturulduğunu, ezildiğini, taciz ve tecavüze uğradığını, öldürüldüğünü gerçek hikâyeler üzerinden aktarırken bu karanlık tabloyu üreten sistem çarklarını gözler önüne seriyor.
Solnit sarsıcı gerçekleri ortaya koymakla yetinmiyor, kadınların güven içinde yaşayabildiği, eşit, özgür bir dünya hayalini gerçek kılma yolunda umut da veriyor.