“Maalesef,” diye başladı söze. Maalesef, beyaz bir kâğıdın tam ortasına damlayan kocaman bir mürekkep lekesi gibi düştü içime. Sanki iki mememin ortasında bir yer, içine sıcak su dökülmüş çay bardağı gibi patladı, kırıkları ciğerlerime battı sanki...
İlk baskısı 2012’de yapılan Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde…, Mahir Ünsal Eriş’in ilk kitabı. Ancak ilk kitaptan beklenmeyecek bir yetkinliğe sahip, konu ve kişileri açısından da şaşırtıcı bir çeşitlilik sergileyen bu birbirinden güzel öyküler bazen bir çocuğun gözünden hayat yarasını, bazen bir y
“Maalesef,” diye başladı söze. Maalesef, beyaz bir kâğıdın tam ortasına damlayan kocaman bir mürekkep lekesi gibi düştü içime. Sanki iki mememin ortasında bir yer, içine sıcak su dökülmüş çay bardağı gibi patladı, kırıkları ciğerlerime battı sanki...
İlk baskısı 2012’de yapılan Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde…, Mahir Ünsal Eriş’in ilk kitabı. Ancak ilk kitaptan beklenmeyecek bir yetkinliğe sahip, konu ve kişileri açısından da şaşırtıcı bir çeşitlilik sergileyen bu birbirinden güzel öyküler bazen bir çocuğun gözünden hayat yarasını, bazen bir yetişkinin umutsuzluğunu, bazen ergenlerin yakıcı ilişkilerini, bazen de küçük dünyalara sığamayan büyük umutları anlatıyor. Bir kıyı şehrindeki hayata aç gençler, bir meydan kavgasıyla sönen umutlar, rastlantıların savurduğu hayatlar, sancılı büyümeler, küçük kasabalardaki büyük aile trajedileri de bu sarsıcı ve dokunaklı öykülere konu oluyor.
Bu ülke insanlarının yaşama gailesini gençliğine karşın alabildiğine duyarlı ve olgun bir bakışla işliyor Mahir Ünsal Eriş. Yeri geldiğinde kendine özgü mizahını da konuşturarak her tür insanlık haline tercüman oluyor. Ezcümle, daha ilk kitabıyla ustalaşan yazarlardan olduğunu kanıtlıyor.