“Hayatın sonundan geriye baktığımızda, hangi unsurlar iyi yaşanmış bir hayat hissine işaret eder? Yaşamdan aldığımız tatmini azami seviyeye çıkaracak ve yaşamlarımıza anlam katacak hangi kararları alabiliriz?” Son 20-30 yılımız hakkında nasıl düşündüğümüze ilişkin yeni bir yaklaşım getiren Daniel J. Levitin Başarılı Yaşlanma’da yaşlanmanın salt bir zayıflama dönemi olmadığını, bebeklik ya da ergenlik dönemleri gibi kendi talep ve avantajlarını getiren benzersiz bir gelişim evresi olduğunu gösteriyor. Bireyler ve toplum olarak yaşlanma hakkında bütünüyle farklı düşünmemize yardımcı olmayı amaçlayan yazar, kuşaklara
“Hayatın sonundan geriye baktığımızda, hangi unsurlar iyi yaşanmış bir hayat hissine işaret eder? Yaşamdan aldığımız tatmini azami seviyeye çıkaracak ve yaşamlarımıza anlam katacak hangi kararları alabiliriz?” Son 20-30 yılımız hakkında nasıl düşündüğümüze ilişkin yeni bir yaklaşım getiren Daniel J. Levitin Başarılı Yaşlanma’da yaşlanmanın salt bir zayıflama dönemi olmadığını, bebeklik ya da ergenlik dönemleri gibi kendi talep ve avantajlarını getiren benzersiz bir gelişim evresi olduğunu gösteriyor. Bireyler ve toplum olarak yaşlanma hakkında bütünüyle farklı düşünmemize yardımcı olmayı amaçlayan yazar, kuşaklararası etkileşimleri günlük deneyimlerin dokusuna örerek yaşlıların hünerlerini kucaklayan bir kültürün gelişimini ilerletmeyi arzu ediyor. Beyin bilimine, bilhassa da gelişimsel sinirbilim ve bireysel farklılıklar psikolojisinden edinilen içgörülere bakan Başarılı Yaşlanma insani hikâyemizin son bölümü olan yaşlanma sürecine dair dönüştürücü bir anlayış ortaya koyuyor.