New York’ta ayrıcalıklı bir yaşam süren Bayan March, kocası George March’ın son romanıyla yayın dünyasını altüst etmesinden oldukça mutludur, ta ki her zaman müdavimi olduğu pastanedeki tezgâhtarın romanın Bayan March’tan ilham alındığını ima etmesine kadar. Bu sıradan söz, Bayan March’ın kocası, kendisi ve hayatıyla ilgili inandığı birçok şeyin gerçek olmadığını hissettirir. Bir yalanın içinde yaşadığını düşünen March, giderek paranoyak bir ruh haline bürünür. Aniden ortaya çıkmaya başlayan hamamböcekleri, tanık olduğu cinayet ve kendine tıpatıp benzeyen bir kadının ortaya çıkışı Bayan March’ı dön&uum
New York’ta ayrıcalıklı bir yaşam süren Bayan March, kocası George March’ın son romanıyla yayın dünyasını altüst etmesinden oldukça mutludur, ta ki her zaman müdavimi olduğu pastanedeki tezgâhtarın romanın Bayan March’tan ilham alındığını ima etmesine kadar. Bu sıradan söz, Bayan March’ın kocası, kendisi ve hayatıyla ilgili inandığı birçok şeyin gerçek olmadığını hissettirir. Bir yalanın içinde yaşadığını düşünen March, giderek paranoyak bir ruh haline bürünür. Aniden ortaya çıkmaya başlayan hamamböcekleri, tanık olduğu cinayet ve kendine tıpatıp benzeyen bir kadının ortaya çıkışı Bayan March’ı dönülemez bir yolculuğun içine çeker.
Hitchcockvari bir duyarlılığı kara mizahla birleştiren, yirmi birinci yüzyılın Highsmith’i olarak adlandırılan yetenekli yazar Virginia Feito, paronaya, korku ve gerilimden oluşan klostrofobik atmosferdeki büyüleyici romanıyla okurları muhteşem bir keşfe çıkarıyor.
Virginia'nın romanını bir oturuşta okudum ve o kadar kapıldım ki, kesinlikle Bayan March'ı oynamam gerektiğini biliyordum. Karakter olarak büyüleyici, karmaşık ve insani. Ona dişlerimi geçirmek için sabırsızlanıyorum."
Elisabeth Moss