“O gün geldiğinde yalnız olacaksın.”
Seni kim hatırlayacak?
Sözünün yankısı kaç kuşağa ulaşacak?
Zamanın hükmüne ve ölümün mutlaklığına rağmen başardıkların kaç ömür daha yaşayacak?
Kendinden ve sevdiklerinden vazgeçerek kucakladığın zafer, kimin zaferi olacak?
Gücün bedelini ödeyince senden geriye ne kalacak?
Her şey bittiğinde seni kim hatırlayacak?
2005 yılında Haldun Taner Öykü Ödülü’nü,
2007 yılında Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü kazanan; yapıtlarında geçmişle bugün, gelenekselle modern, mitlerle gerçekler arasında köprüler kuran Yavuz Ekinci, bu kez ne pahasına olursa olsun hayatta iz bırakmak için savaşanların hikâyelerine, babalarla oğulların ve kardeşlerin mücadelelerine odaklanıyor.
“O gün geldiğinde yalnız olacaksın.”
Seni kim hatırlayacak?
Sözünün yankısı kaç kuşağa ulaşacak?
Zamanın hükmüne ve ölümün mutlaklığına rağmen başardıkların kaç ömür daha yaşayacak?
Kendinden ve sevdiklerinden vazgeçerek kucakladığın zafer, kimin zaferi olacak?
Gücün bedelini ödeyince senden geriye ne kalacak?
Her şey bittiğinde seni kim hatırlayacak?
2005 yılında Haldun Taner Öykü Ödülü’nü,
2007 yılında Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü kazanan; yapıtlarında geçmişle bugün, gelenekselle modern, mitlerle gerçekler arasında köprüler kuran Yavuz Ekinci, bu kez ne pahasına olursa olsun hayatta iz bırakmak için savaşanların hikâyelerine, babalarla oğulların ve kardeşlerin mücadelelerine odaklanıyor.
“Belki de Dünyanın Sonundayım” güven ve iktidar ekseninde, insanlık tarihi kadar eski bir sorunun izini sürüyor: Dünyayı dize getiren o zalim, zamanı da yenebilir mi?