Özlem Ünaldı’dan, tıpkı hayat gibi güldürüp ağlatan, örseleyen, yaralayan ve sağaltan bir roman.
Benim Tuhaf Matruşka Bebeklerim, tıpkı hayat gibi doğurup büyüten, güldürüp ağlatan; örseleyen, yaralayan, sağaltan bir roman. Özlem Ünaldı, hızına yetişemediğimiz dünyayı hızlı ve hınzır bir dille anlatıyor.
“Matruşka tek anne figürünün içinde, iç içe yerleştirilmiş beş veya yedi bebekten oluşur.” Ok, “yedi” şahane rakamdır. Açıp açıp en küçük bebeğe ulaşırsın, çekirdeğe... Kendimi bir “bebek”, bir matruşka bebeği olara
Özlem Ünaldı’dan, tıpkı hayat gibi güldürüp ağlatan, örseleyen, yaralayan ve sağaltan bir roman.
Benim Tuhaf Matruşka Bebeklerim, tıpkı hayat gibi doğurup büyüten, güldürüp ağlatan; örseleyen, yaralayan, sağaltan bir roman. Özlem Ünaldı, hızına yetişemediğimiz dünyayı hızlı ve hınzır bir dille anlatıyor.
“Matruşka tek anne figürünün içinde, iç içe yerleştirilmiş beş veya yedi bebekten oluşur.” Ok, “yedi” şahane rakamdır. Açıp açıp en küçük bebeğe ulaşırsın, çekirdeğe... Kendimi bir “bebek”, bir matruşka bebeği olarak düşünecek olursam, “Neden?” diye sormakta acele etmeyin, anlatacağım. Evet, ben şu anda önceki setten kalmış bir çekirdek, bir küçük bebek olsam da; patlamaya gelmiş, dopdolu, her türlü şeye gebe bir haldeyim. Matruşkanın ta kendisi, hasbehas bebeği ve annesiyim.”