Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol

Berlin 1990-2002

ISBN : 9789755216690
265,00 TL
214,65 TL
Öne Çıkan Bilgiler: Heinrich Heine neredeyse 200 yıl kadar önce şöyle demiş: Berlin bir kent değil, içlerinde bazı parlak zihinlerin de bulunduğu bir grup insanın yaşadığı bir yerdir yalnızca. Prusyanın hızla büyüyen ve kalabalıklaşan başkenti başlangıçta Almanlara Erken Cumhuriyet Türklerine Ankaranın verdiği izlenimi veriyor olmalıdır. Kimliksiz ve kent olma aurasından yoksun bir aglomerasyon. Ancak, Berlin sonraki dönemde, tıpkı Ankaranın da giderek olduğu gibi, gerçek bir metropole doğru evrimleşecek, kendine özgü bir kimlik ve özgül bir kentli tipi geliştirecektir. Almanyanın her yerinden daha hoşgörülü, tam da Simmelin tanımladığı anlamda çevre uyaranlarının verdiği mesajları kanıksamış, kozmopolit bir Berlinlilik en azından 2. Dünya Savaşı öncesinde yal
Tür : Gezi/Anı/Anlatı
Sayfa Sayısı : 110
Cilt Tipi : Ciltsiz
Yayın Tarihi : 10/2002
Boyut : 11.50 x 21.50
Kağıt Tipi : 2. Hamur
ISBN Numarası : 9789755216690
Dil : Türkçe
Daha Fazla Boyut Yayın Grubu
Daha Fazla Mimari
Beğen
24.04.2025 tarihine kadar kargoda

Tükendi

Gelince Haber Ver
Listeye Ekle
Tavsiye Et Tavsiye Et
Yorum Yap Yorum Yap
Fiyat Alarmı Fiyat Alarmı
Heinrich Heine neredeyse 200 yıl kadar önce şöyle demiş: Berlin bir kent değil, içlerinde bazı parlak zihinlerin de bulunduğu bir grup insanın yaşadığı bir yerdir yalnızca. Prusyanın hızla büyüyen ve kalabalıklaşan başkenti başlangıçta Almanlara Erken Cumhuriyet Türklerine Ankaranın verdiği izlenimi veriyor olmalıdır. Kimliksiz ve kent olma aurasından yoksun bir aglomerasyon. Ancak, Berlin sonraki dönemde, tıpkı Ankaranın da giderek olduğu gibi, gerçek bir metropole doğru evrimleşecek, kendine özgü bir kimlik ve özgül bir kentli tipi geliştirecektir. Almanyanın her yerinden daha hoşgörülü, tam da Simmelin tanımladığı anlamda çevre uyaranlarının verdiği mesajları kanıksamış, kozmopolit bir Berlinlilik en azından 2. Dünya Savaşı öncesinde yalnız Almanları değil, buraya uğrayan Anglosaksonları bile şaşırtmaktaydı. Merak edenler C. Isherwoodun yazılarına göz atabilirler. Önce Nazi yönetimi, ardından da 2. Dünya Savaşı Berlinlilik duygusunu büyük oranda öldürdü. Kent, savaş bittiğinde hemen hemen tümüyle bir harabeydi. Savaşın yaralarının sarılması beklenirken, bu kez de Soğuk Savaş ve Almanyanın ikiye ayrılması olguları geldi çattı. Kent bütünlüğünü yitirdi, nüfusu yarı yarıya düştü. Bir zamanların en önemli merkez mahalleleri ünlü duvarın geçtiği boş alanlara dönüştüler. Bu arada da kentin kimi önemli tarihsel anıtları ve dokusunun önemli parçası, bazen ekonomik zorunluluklar, bazen de Doğuda olduğu gibi ideolojik gerekçelerle (örneğin, Krallık Sarayının ortadan kaldırılışı) yıktırılıp yok edildiler...
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.