Bilim sosyolojisi en sade tanımıyla, bilimsel bilginin kendisinin, üreticilerinin, üretim mahallerinin ve süreçlerinin bilgi sosyolojisinin kapsama alanına sokulmasıdır. Kuru ve malumatçı bir epistemoloji, bilim tarihi veya bilim felsefeyi ile yetinarnemesi, analiz seviyesinin eş zamanlı olarak bilim yapılan yerlere, kurumlara, buradaki aktörlere, yapılanmalara, çatışmalara, çıkarlara çekilmesi, kısacası "bilim mutfağının" kendisinin yine bilimin projeksiyonlarıyla aydınlatılmasıdır. Diğer bir ifadeyle, bilimin mahremine girmektir söz konusu olan biraz da; bilim insanlarının yaptıklarını söyleyip yapmadıkları şeyleri veya yaptıkları ancak söylemedikleri şeyleri ifşa etmektir zaman zaman. Dolayısıyla "ezber bozucu", "yıkıcı", hatta ve hat
Bilim sosyolojisi en sade tanımıyla, bilimsel bilginin kendisinin, üreticilerinin, üretim mahallerinin ve süreçlerinin bilgi sosyolojisinin kapsama alanına sokulmasıdır. Kuru ve malumatçı bir epistemoloji, bilim tarihi veya bilim felsefeyi ile yetinarnemesi, analiz seviyesinin eş zamanlı olarak bilim yapılan yerlere, kurumlara, buradaki aktörlere, yapılanmalara, çatışmalara, çıkarlara çekilmesi, kısacası "bilim mutfağının" kendisinin yine bilimin projeksiyonlarıyla aydınlatılmasıdır. Diğer bir ifadeyle, bilimin mahremine girmektir söz konusu olan biraz da; bilim insanlarının yaptıklarını söyleyip yapmadıkları şeyleri veya yaptıkları ancak söylemedikleri şeyleri ifşa etmektir zaman zaman. Dolayısıyla "ezber bozucu", "yıkıcı", hatta ve hatta "yediği kaba tükürme" izlenimi verir bilim sosyolojisi. Lakin bu "hayırlı" sorgulamaların, bilimin tüm sigortalarını attırma riski de bir o kadar sabittir. Leğendeki kirli suyla beraber bebeği de fırlatıp atmak, bazı yaklaşımların (özellikle rölativizmin) varacağı kaçınılmaz nokta gibidir.
Bourdieu'nün bilim sosyolojisi bu bağlamda bir alternatif sunabilir. Kendisinin de bir fail olarak içerisinde yer aldığı bilimsel alanın bilimini ve bir alt alan olarak da sosyolojinin sosyolojisini yapma derdi Bourdieu'de oldukça erken bir dönemde, sembolik ürünler sosyolojisinin bir uzantısı ve bilhassa bilimsel bir sosyolojik bilginin mümkünlüğünün koşullarına ilişkin epistemolojik sorgulamalarının (başta refleksivite olmak üzere) zorunlu bir gereği olarak kendini hissettirir. Öyle ki, devamında birbirinden ayrılmaz biçimde inşa edeceği üçlü sacayağı (epistemoloji-bilgi sosyolojisi-bilim sosyolojisi) Bourdieu'nün temel çalışma alanlarından birini teşkil edecektir. Bu minvalde, elinizdeki kitap bilimsel alanın, alan teorisi üzerinden nasıl verimli biçimde tahlil edilebileceğine ilişkin zihin açıklığı veren bir çerçeve sunuyor. Kısacası Bourdieu burada, bir sembolik ürünler alanı olarak bilimsel alanın morfolojisinin, yani Bilimsel Alanın Klinik Bir Sosyolojisi'nin nasıl yürütülebileceğinin ipuçlarını veriyor.