Henri F. Ellenberger’in adından sıkça söz ettirmesini sağlayan Bilinçdışının Keşfi, en başta Janet, Freud, Adler ve Jung’un sistemleri olmak üzere büyük dinamik sistemlerin ayrıntılı ve nesnel bir araştırmasını sunan, bilimsel metodolojiye dayalı bir dinamik psikiyatri tarihi olmayı amaçlıyor. Ansiklopedik bir çalışma özelliğini taşıyan bu eserde, bu öncülerin kişilikleri, çevreleri ve bazı hastalarının oynadığı rollerin yanı sıra sosyoekonomik, siyasal ve kültürel çevrenin bir değerlendirmesine dayanarak olgular ve sistemlerle ilgili bir yorum öneriliyor.
Ellenberger’e göre, bilginin hiçbir dalı, dinamik psikiyatri kadar fazla dönüşüm geçirmemiştir: İlkel şifacılıktan manyetizmaya, manyetizmadan hipnotizmaya, hipnotizmadan psikana
Henri F. Ellenberger’in adından sıkça söz ettirmesini sağlayan Bilinçdışının Keşfi, en başta Janet, Freud, Adler ve Jung’un sistemleri olmak üzere büyük dinamik sistemlerin ayrıntılı ve nesnel bir araştırmasını sunan, bilimsel metodolojiye dayalı bir dinamik psikiyatri tarihi olmayı amaçlıyor. Ansiklopedik bir çalışma özelliğini taşıyan bu eserde, bu öncülerin kişilikleri, çevreleri ve bazı hastalarının oynadığı rollerin yanı sıra sosyoekonomik, siyasal ve kültürel çevrenin bir değerlendirmesine dayanarak olgular ve sistemlerle ilgili bir yorum öneriliyor.
Ellenberger’e göre, bilginin hiçbir dalı, dinamik psikiyatri kadar fazla dönüşüm geçirmemiştir: İlkel şifacılıktan manyetizmaya, manyetizmadan hipnotizmaya, hipnotizmadan psikanalize ve daha yeni dinamik okullara uzanan bir dönüşümdür bu. Üstelik bu farklı akımlar da tekrar tekrar ret ve kabul edilme dalgaları geçirmiştir. Ne var ki hiçbir zaman fizik, kimya ya da fizyoloji alanlarındaki keşifler kadar net, tartışmasız bir kabul söz konusu olmamıştır. Dikkat çekici bir başka özellikse, bugün geçerli olan dinamik psikiyatri tarihi anlatılarının başka hiçbir bilim tarihinde olmadığı kadar fazla hata, boşluk ve efsane içermesidir.