Yılmaz’ın hayatı, ilkokul üçüncü sınıfta, babasının geçirdiği kazadan sonra tepetaklak olur. Okulu bırakıp bir marangozhanede çalışmaya başlayan Yılmaz, sabahın alacakaranlığında, sıcak soğuk demeden atölyeye gider. Bir yandan atölye sahibinin oğlu Ömer’in kıskançlıkları, diğer yandan annesinin yeni eşinin kaprisleri Yılmaz’ın hayatını zorlaştırsa da, talihin karşılarına çıkardığı iyi insanlar sayesinde anne oğul umudu hiç yitirmezler. Bir gün ustası Yılmaz için bir karar verir. Ustalık yolunda ilk adımı atmanın zamanı gelmiş midir?
1940’lardan bu yana sayısız çocuğun okuma alışk
Yılmaz’ın hayatı, ilkokul üçüncü sınıfta, babasının geçirdiği kazadan sonra tepetaklak olur. Okulu bırakıp bir marangozhanede çalışmaya başlayan Yılmaz, sabahın alacakaranlığında, sıcak soğuk demeden atölyeye gider. Bir yandan atölye sahibinin oğlu Ömer’in kıskançlıkları, diğer yandan annesinin yeni eşinin kaprisleri Yılmaz’ın hayatını zorlaştırsa da, talihin karşılarına çıkardığı iyi insanlar sayesinde anne oğul umudu hiç yitirmezler. Bir gün ustası Yılmaz için bir karar verir. Ustalık yolunda ilk adımı atmanın zamanı gelmiş midir?
1940’lardan bu yana sayısız çocuğun okuma alışkanlığı edinmesinde önemli rol oynayan Kemalettin Tuğcu, zorlukların ve acımasızlığın karşısında dirençle, umutla, sabırla duran insanları, en çok da çocukları anlatmıştır. Merhameti hiçbir zaman kaleminden eksik etmeyen Kemalettin Tuğcu’nun yeğeni, yazar Nemika Tuğcu’nun titiz danışmanlığıyla yayına hazırlanan bu seçkiyi, çocuk edebiyatının usta illüstratörlerinden Mustafa Delioğlu resimledi.
Değerli şair arkadaşım Ülkü Tamer’in Tuğcu için önemli, güzel bir açıklaması olmuştu. “Tuğcu çok değerlidir. Çocuklara merhameti öğretmişti.” Nasıl da sevinmiştim bu saptamasına Ülkü’nün.
Füruzan
KE Dergisi, Kasım-Aralık 2020