taki öyküler, kısa olmalarına karşın çok değerlidir. Öncelikle okura zaman kazandırdıkları için. Öyküleri okumak öyle haftalarca dikkat harcamayı gerektirmez. Bir Dakikalık Öyküler rafadan yumurta kaynarken ya da aradığınız kişi telefona yanıt verene dek (eğer telefon meşgul değilse tabi) okunabilir.Moral bozuklukları, kaygılı ruh halleri, öykülerin okunmasına kesinlikle engel değildir. Öyküler oturarak ya da ayakta; rüzgârda, yağmurda, karda, balık istifi bir otobüste, hatta birçoğu yolda yürürken bile okunabilir.Öykülerin başlıklarına lütfen dikkat edelim. Yazar kısa ve öz olmalarına özen göstermiş, gelişigüzel adlar seçmemiştir. Tramvaya bineceğimiz zaman önce numarasını okuruz değil mi? İşte öykülerden önce de aynı dikkatle başlıkları okumak gerekir. Ancak yalnızca başlıkların okunması elbette yeterli olmayacaktır. Önce başlık, sonra öykü. Önerilen okuma yöntemi budur. Dikkat! Anlayamadığınız öyküyü tekrar okuyun lütfen! Hâlâ anlayamıyorsanız sorun okurda değil öyküdedir.Okur aptal olamaz, olsa olsa öyküler kötüdür!...