Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol

Bir Dersim Hikayesi; Kül Ve Duman

ISBN : 9786059038232
Stokta Var Stokta Var
Kitapbulan Fiyatı:
162,00 TL
Öne Çıkan Bilgiler: Diyarı Dersim, Osmanlı zamanında bile bu kadar çok askere tanıklık etmemişti. Yıl 1937'ydi ve dağ taş gökten yağmışcasına, yerden bitmişçesine asker doluydu. Osmanlı'yı, Birinci Cihan Harbini görüp de hala nefes alıp verenler büyük bir şaşkınlık içinde "Neler oluyor, biz çok şey yaşadık da böylesini ne gördük ne duyduk" dediler. Sadece asker mi, top vardı, tüfek vardı; Munzur'un, Aliboğaz'ın semalarında ise tayyareler uçuyordu. Puslu şafakların ılık yeline karışarak gümbürdeyen davul sesleri değildi, top ve tüfek sesleriydi. Her yanı, insan ayağı değmemiş en kuytu ormanları bile, git gide derin bir korku sarıyordu. Çok geçmeden çatışma haberleri gelmeye başladı. Bıçak kemiğe dayanınca Dersimli, çoluğunu çocuğunu geride bırakıp çareyi silaha
Tür : Genel
Sayfa Sayısı : 174
Cilt Tipi : Karton
Yayın Tarihi : 03/2015
Boyut : 13.5 x 21
Kağıt Tipi : 2.Hamur
ISBN Numarası : 9786059038232
Dil : Türkçe
Ürüne Özel Kampanyalar
Türkçe Kitaplarda İkinciye %50 Kampanyası
Türkçe Kitaplarda İkinciye %50 Kampanyası
Daha Fazla Ceylan Yayınları
Daha Fazla Türk Roman
Beğen
28.08.2025 tarihine kadar kargoda

Tükendi

Gelince Haber Ver
Listeye Ekle
Tavsiye Et Tavsiye Et
Yorum Yap Yorum Yap
Fiyat Alarmı Fiyat Alarmı
Diyarı Dersim, Osmanlı zamanında bile bu kadar çok askere tanıklık etmemişti. Yıl 1937'ydi ve dağ taş gökten yağmışcasına, yerden bitmişçesine asker doluydu. Osmanlı'yı, Birinci Cihan Harbini görüp de hala nefes alıp verenler büyük bir şaşkınlık içinde "Neler oluyor, biz çok şey yaşadık da böylesini ne gördük ne duyduk" dediler. Sadece asker mi, top vardı, tüfek vardı; Munzur'un, Aliboğaz'ın semalarında ise tayyareler uçuyordu. Puslu şafakların ılık yeline karışarak gümbürdeyen davul sesleri değildi, top ve tüfek sesleriydi. Her yanı, insan ayağı değmemiş en kuytu ormanları bile, git gide derin bir korku sarıyordu. Çok geçmeden çatışma haberleri gelmeye başladı. Bıçak kemiğe dayanınca Dersimli, çoluğunu çocuğunu geride bırakıp çareyi silaha sarılmakta buldu. Kadın, erkek, genç, yaşlı... Zulme boyun eğmeyip de direnmeye ahdedenler... Sayıları çoğaldıkça çoğaldı... Bunlar, ata toprağı Haydaranları, Demenanları, Akvanos'u, Agvasor'u, Zaxge'yi, Sultan Baba'nın heybetli zirvelerini kendilerine mesken tuttular. "Sizin topunuz, tayyareleriniz varsa bizim de düşmanların girip de diz çöktüremediği, Pirlerimiz gibi vakur, başı dik dağlarımız var" dediler...
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.