Cumhuriyet’in ilk yıllarında Ankara’nın simgesi haline gelen Karpiç Lokantası, yalnızca bir yemek mekânı değil; bir kültür, bir buluşma noktası, bir hafızaydı. İşte bu köklü geleneğin izini sürdüren Göksu Lokantaları, yıllar içinde sadece bir lokanta değil, bir yaşam biçimi olarak da varlığını korudu.
Kitap, Göksu Lokantaları’nın geçmişiyle bugünü arasında kurulan bir köprü görevi görüyor. Kurucularından günümüz çalışanlarına, müdavimlerinden ustalarına kadar birçok tanığın hatıralarıyla beslenen anlatılar; bir
Cumhuriyet’in ilk yıllarında Ankara’nın simgesi haline gelen Karpiç Lokantası, yalnızca bir yemek mekânı değil; bir kültür, bir buluşma noktası, bir hafızaydı. İşte bu köklü geleneğin izini sürdüren Göksu Lokantaları, yıllar içinde sadece bir lokanta değil, bir yaşam biçimi olarak da varlığını korudu.
Kitap, Göksu Lokantaları’nın geçmişiyle bugünü arasında kurulan bir köprü görevi görüyor. Kurucularından günümüz çalışanlarına, müdavimlerinden ustalarına kadar birçok tanığın hatıralarıyla beslenen anlatılar; bir lokantanın olduğu kadar aynı zamanda bir şehrin ve bir kültürün hikâyesini de gözler önüne seriyor.
Sayfalar arasında dolaşırken; bir lokantayı “iyi” yapan değerleri, Cumhuriyet kuşağının yeme-içme alışkanlıklarını, eski günlerden bugüne uzanan sohbetleri, profesyonel mutfaktan seçilmiş özel tarifleri bulacaksınız.
Bu kitap, sadece bir lokantanın değil; bir ailenin, bir geleneğin ve başkentin belleğinin hikâyesidir. Göksu Lokantaları’nın zamanla harmanlanmış ruhuna, sofralarında biriken anılara ve küçük bir çocuğun büyük yolculuğuna dair bir anlatıdır.