“Kazanmak için kaybetmek zorundasın.”
Kedisi Lahana ile yalnız yaşayan ve postacı olarak çalışan anlatıcımız hastalanır ve doktora gider; günlerinin sayılı olduğunu öğrenir. Umutsuzluğa kapılmış halde evine döner.
Tam yapılacaklar listesine başlayacaktır ki, Hawaii gömleği ve şortuyla Şeytan ortaya çıkıp ona özel bir teklifte bulunur: dünyadaki bir şeyi yeryüzünden silme karşılığında yaşayacak ekstradan bir gün. Böylece oldukça tuhaf bir hafta başlar… Ve de sorular… Hayatı yaşamaya değer kılan şeyin ne olduğuna nasıl karar verirsiniz? Onsuz yapamayacağınız ve değerli bulduğunuz şeyi nasıl ayırt edersiniz?
Bir Gün Kediler Dünyadan Yok Olsaydı, genç bir adamın kendini keşfetme ve modern hayattaki anlam arayışının olağanü
“Kazanmak için kaybetmek zorundasın.”
Kedisi Lahana ile yalnız yaşayan ve postacı olarak çalışan anlatıcımız hastalanır ve doktora gider; günlerinin sayılı olduğunu öğrenir. Umutsuzluğa kapılmış halde evine döner.
Tam yapılacaklar listesine başlayacaktır ki, Hawaii gömleği ve şortuyla Şeytan ortaya çıkıp ona özel bir teklifte bulunur: dünyadaki bir şeyi yeryüzünden silme karşılığında yaşayacak ekstradan bir gün. Böylece oldukça tuhaf bir hafta başlar… Ve de sorular… Hayatı yaşamaya değer kılan şeyin ne olduğuna nasıl karar verirsiniz? Onsuz yapamayacağınız ve değerli bulduğunuz şeyi nasıl ayırt edersiniz?
Bir Gün Kediler Dünyadan Yok Olsaydı, genç bir adamın kendini keşfetme ve modern hayattaki anlam arayışının olağanüstü hikâyesi.
Hiçbir zaman kendimi gerçekleştirememiş ya da hayatımı istediğim gibi yaşayamamıştım. “Kendim olmak” ne demek, onu da tam anladığımdan emin değildim. Ben de işte bütün bu hatalarla ve pişmanlıklarla, bütün gerçekleşmemiş hayallerle, tanışmadığım insanlarla, tatmadığım yemeklerle, gitmediğim yerlerle ölecektim. Ama beni asıl rahatsız eden bunlar değildi. Olduğum kişiden ve yaşadığım hayattan tatmin olmuştum. Yaşamış olmaktan bile mutluydum. Burası dışında nereye varabilirdim ki zaten?