Susmanın gizemi hem olumluluk hem de olumsuzluk barındırabilir. İnsanın salt kendine yalan söyleyemeyeceğini düşündüğümüzde, Bir Zamanlar Ağaçtım anlatısında Ferdi Tayfurun bu yalansızlığı kimi öfkeyle, kimi hüzünlü bir gülümsemeyle yaşadığını düşünüyoruz. Kendi dünyasıyla doğayı birleştirip, doğru ve yanlışların altını çizerek akan, yüreğe işleyen bir çalışmaya imza attığını söyleyebiliriz.
Zamanı yenen sanat her zaman yaşamalı. Çünkü akıp giden zamanı tek durduran gücün sanat olduğu, insanın var oluşundan bu yana duruşuyla kendini kanıtlamıştır. Anlık çıkarların sanal coşkusunu yaşayanlar kaybolup giderken, kötülüğün iyilik karşısındaki zavallılığı, o sıradan diyebileceğimiz insanların adsızlığı sanat aracılığıyla taşınmaktadır yarınlara.
Ferdi Tayfur, magazin dünyasının o yıkılası yanına tanıklık etmiş birisi olarak, o acımasızlığı vurgularken, yaşamın bütününü de gözden ırak tutmuyor.
Bir Zamanlar Ağaçtım, hepimizin hikâyesi aslında.