On sekiz yaşında, bir daha dönmemek üzere Willow Creek Vadisi’ni terk etmiştim.
Genç, korkak ve aptaldım. Tüm bunların karşılığı olarak hayatımın aşkı olan Grayson Parkerson’ı kaybetmiştim.
On dört yıl sonra gerçekleşen bir kaza, iyileşmem için beni eve geri döndürdü.
Tanıştığımız, âşık olduğumuz ve beraber bir gelecek planladığımız yere.
Şu anda bekâr bir baba olarak kızıyla yaşadığı yere.
Park Inn’de birlikte çalışmak, bağ kurmamız için bize yeni bir şans vermişti. Onu küçük kızı
On sekiz yaşında, bir daha dönmemek üzere Willow Creek Vadisi’ni terk etmiştim.
Genç, korkak ve aptaldım. Tüm bunların karşılığı olarak hayatımın aşkı olan Grayson Parkerson’ı kaybetmiştim.
On dört yıl sonra gerçekleşen bir kaza, iyileşmem için beni eve geri döndürdü.
Tanıştığımız, âşık olduğumuz ve beraber bir gelecek planladığımız yere.
Şu anda bekâr bir baba olarak kızıyla yaşadığı yere.
Park Inn’de birlikte çalışmak, bağ kurmamız için bize yeni bir şans vermişti. Onu küçük kızıyla birlikte görmek, bana ait olduğu günlere özlem duymama sebep oluyordu. O muhteşem mavi-yeşil gözlerine bir kez bakmak bile buradan hiç ayrılmamışım gibi hissetmem için yeterliydi. Tek bir öpücük dünyamı altüst etti ve birlikte geçirdiğimiz tek bir gece, onun kollarına ait olduğum gerçeğini anlamamı sağladı.
Artık eskiden olduğum; Grayson’ın varlıklı ailesinden korkan ve küçük kasabamızdan kaçmak isteyen o kız değildim.
Artık burada, birlikte yeni bir hayat kurabileceğimize inanmaya başlamıştım.
Ama korumaya aldığı kalbini ve güvenini kazanmak hiç de kolay olmayacaktı.
Onu, ilk aşkına ikinci bir şans vermeye nasıl ikna edecektim?