Nihat Genç’in ilk defa yayımlanan öykü ve makaleleri, Bizim de Günümüz Gelecek kitabında okurlar ile buluşuyor.
“Herkes susup uzaklaşırken dik kayalıklarda yapayalnızdık. Hayır, beklenip umulduğu gibi yardım çığlıkları atmadık. O heybetli yalçın tepelerle arkadaş olduk, koro olduk, Ankara Radyosu olduk, birlikte memleket şarkıları söyledik. Yazar, muhalif, arkadaş, eziyet görenler, dışlananlar ama saçları gür bir neşemiz; dalları dikenli ve karmaşık, olsun, mosmor böğürtlenler gibi sevincimiz vardı. Bu ıssız tepeler en kalabalık vilayetimizdir. Bu dağların en büyük şairi cumhuriyettir. O aşılmaz, sivri, sert taşlar ahlakımız, çamları mertliğimiz. Tek bir çıkış yolu var uçurumların: Ataların yolundan gideceksin. Bir daha bağımsızlık
Nihat Genç’in ilk defa yayımlanan öykü ve makaleleri, Bizim de Günümüz Gelecek kitabında okurlar ile buluşuyor.
“Herkes susup uzaklaşırken dik kayalıklarda yapayalnızdık. Hayır, beklenip umulduğu gibi yardım çığlıkları atmadık. O heybetli yalçın tepelerle arkadaş olduk, koro olduk, Ankara Radyosu olduk, birlikte memleket şarkıları söyledik. Yazar, muhalif, arkadaş, eziyet görenler, dışlananlar ama saçları gür bir neşemiz; dalları dikenli ve karmaşık, olsun, mosmor böğürtlenler gibi sevincimiz vardı. Bu ıssız tepeler en kalabalık vilayetimizdir. Bu dağların en büyük şairi cumhuriyettir. O aşılmaz, sivri, sert taşlar ahlakımız, çamları mertliğimiz. Tek bir çıkış yolu var uçurumların: Ataların yolundan gideceksin. Bir daha bağımsızlık, hürriyet, özgürlük diye çelikten kayalıklarına bağırayım; yankısı tepeden tepeye gitsin, gelsin, dolansın…”