Felsefe hem bilmeye hem de yaşamaya yönelik bir etkinliktir. Bu sebeple felsefe teoriyle olduğu kadar pratikle de ilgilidir. Pratik felsefe doğrudan eylemlerimize ve hayat tarzımıza yöneliktir. Bu yönüyle felsefe doğru eylemi, iyi karakter ve nihayet mutlu bir yaşamı hedefler. Yaşamda karşılaşılan güçlükler bizi bu amaçlardan uzaklaştırdığında felsefenin sağaltıcı işlevi gündeme gelir. Boethius’un Felsefenin Tesellisi ve Kindî’nin Üzüntüden Kurtulma Yolları adlı eseri, ruhsal sağaltımın temin edilmesinde felsefenin nasıl kullanılacağını gösteren temel eserlerdendir. Bu eserler, felsefe sayesinde insanın ruhsal problemlerini
Felsefe hem bilmeye hem de yaşamaya yönelik bir etkinliktir. Bu sebeple felsefe teoriyle olduğu kadar pratikle de ilgilidir. Pratik felsefe doğrudan eylemlerimize ve hayat tarzımıza yöneliktir. Bu yönüyle felsefe doğru eylemi, iyi karakter ve nihayet mutlu bir yaşamı hedefler. Yaşamda karşılaşılan güçlükler bizi bu amaçlardan uzaklaştırdığında felsefenin sağaltıcı işlevi gündeme gelir. Boethius’un Felsefenin Tesellisi ve Kindî’nin Üzüntüden Kurtulma Yolları adlı eseri, ruhsal sağaltımın temin edilmesinde felsefenin nasıl kullanılacağını gösteren temel eserlerdendir. Bu eserler, felsefe sayesinde insanın ruhsal problemlerini, varoluşsal sorunlarını, duygusal ve ahlaki çatışmalarını nasıl aşabileceğinin taslağını ortaya koymuştur. Bu doğrultuda çalışmamızın öncelikli amacı Boethius ve Kindî’de felsefenin sağaltıcı işlevini ortaya koymaktır.
Boethius ve Kindî için insan yaşamının temel amacı hem bu dünyada hem de ölümden sonraki yaşamda mutlu olmaktır. Üzüntü, öfke, arzu ve duyguların aşırı halleri insanı mutsuzluğa sürüklemesi sebebiyle ruh hastalığı olarak kabul edilmiştir. Mutluluk için bilgi ve eylem bütünlüğü esastır. İyiye, gerçek mutluluğa, hakikate ve Tanrı’ya ulaşmak, yaşamı akla uygun, erdemli ve iyi hale getirmekle mümkündür. İnsanın kendine, evrene ve varlığa dair bilgisindeki eksiklik, asıl değerli olanı bilmesi önündeki en büyük engeldir. Bu eksiklik sebebiyle, insan asıl değerli olanı bedensel ve maddi olanda arar. Oysa insan için asıl değerli olan ruh ve madde ötesidir. İnsanın pratik bilgeliğe ulaşması bu bilinçliliği kazanarak davranışlarını buna göre düzenlemesiyle mümkündür. İnsan ahlaki alanda duygularıyla değil aklıyla eylemeli ve yaşamında ölçülülük erdemini esas almalıdır. Ölçülülük evrenin ideal düzeninin sağlayıcısı olduğu gibi, insanın ideal davranışlarının da sağlayıcısıdır. Bu uğurda, ruhu sağaltarak gerçek mutluluğa ulaştıracak ilkeler, ‘Kendini Bil’, ‘Kötülüğünü Tedavi Et’, ‘Ölümden Korkma’, ‘Tanrı’ya Benze’ ve ‘Mutlu Ol’dur.