“Hangisi daha zor, bilmiyorum,” dedim.
“Birini aniden kaybetmek mi yoksa onu yavaş yavaş,
günden güne kaybetmek mi.”
Vera Ray, oğlu Daniel’a o gece son kez iyi geceler öpücüğü verdiğinden habersizdi. Oğlunu her ne kadar yalnız bırakmak istemese de gece vardiyasında çalışmak üzere otele gitmek zorundaydı. Yine oğlu Daniel için…
Mayıs 1933’te Seattle nasıl karlar altındaysa seksen yıl sonra da yine karlar altındaydı. Claire Aldridge, mayıs ayında yaşanan bu olağanüstü doğa olayını araştırırken Daniel’ın hikâyesiyle karşılaşır. Hikâyenin p
“Hangisi daha zor, bilmiyorum,” dedim.
“Birini aniden kaybetmek mi yoksa onu yavaş yavaş,
günden güne kaybetmek mi.”
Vera Ray, oğlu Daniel’a o gece son kez iyi geceler öpücüğü verdiğinden habersizdi. Oğlunu her ne kadar yalnız bırakmak istemese de gece vardiyasında çalışmak üzere otele gitmek zorundaydı. Yine oğlu Daniel için…
Mayıs 1933’te Seattle nasıl karlar altındaysa seksen yıl sonra da yine karlar altındaydı. Claire Aldridge, mayıs ayında yaşanan bu olağanüstü doğa olayını araştırırken Daniel’ın hikâyesiyle karşılaşır. Hikâyenin peşine düşen Claire, adım adım ilerlerken karşılaştığı manzara karşısında şaşkınlık içerisinde kalır. Daniel, aslında sandığı kadar uzakta değildir.
Birçok kitabı New York Times ve USA Today çoksatan listelerine girmiş olan Sarah Jio, sevgiyi, umudu ve umutsuzluğu kalbinizin derinliklerinde hissedeceğiniz Böğürtlen Kışı adlı kitabıyla bir kez daha okurlarıyla buluşuyor.