Hesse, 1943 yılında, tüm dünyanın savaş cehennemini yaşadığı sırada yazdığı Boncuk Oyunu´nda, Doğu ve Batı felsefelerinin kusursuz bir bileşiminden oluşan yeni ve ütopik bir dünya düzeni sunar okura. Sanat ve bilimde disiplinlerarası bir uyum üzerine kurulu, Hesse´nin düş ve düşün gücünün ürünü fütüristik bir oyun olan Boncuk Oyunu, bu yeni düzenin simgesidir. Bu kitabı "Doğu seyyahlarına", Batı´nın toplumsal dayatmalarına karşı Doğu´nun bireysel özgürlüğünü yüceltenlere, toplumsal ahlakın bireyin iç ahlakını yok ettiğine inananlara adar Hesse; yeni dünya düzenini bireysellik üzerine temellendirir: "Tanrı senin içindedir, kavramlarda ve kitaplarda değil. Gerçek yaşanır, öğretilmez." Hesse´nin Nobel Edebiyat Ödülü´nü kazanmasında büyük payı olan bir başyapıt Boncuk Oyunu. Thomas Mann´a göre: "Örselenmiş zamanımızın bizlere sunduğu az sayıda gözüpek ve özgün tasarıdan biri..."