"Tapınaklara, kiliselere, rahiplere gidersin ama orada da öteki dünyada önemli biri olmanın yolunu, bir şeye ulaşmanın yolunu, başarılı olmanın yolunu ararsın. Başarı düşüncesi seni gölge gibi takip eder. Nereye gidersen git hep kâr, başarı, kazanç, hüner düşüncesiyle gidersin. Eğer birisi buraya bu fikirle gelmişse, burayı ilk fırsatta terk etmesi ve benden olabildiğince
uzağa kaçması gerekir, çünkü ben senin birisi olmana yardım edemem.Ben senin düşmanın değilim. Sadece birisi olmana yardım edemem. Seni ancak dipsiz uçuruma itebilirim. Asla hiçbir yere varamayacaksın, sadece dağılıp yok olacaksın. Düşecek, düşecek ve düşecek ve yok olacaksın; sen
yok olduğun anda bütün varoluş vecde gelir. Bütün varoluş bu olayı kutlar."
Osho, kendimize ilişkin daha derin bir anlayışa kavuşmamız için Çinli mistik Chuang Tzu'nun hikâyelerinden yola çıkarak Taoculuğun kendini gerçekleştirmeye yönelik 3000 yıllık mesajını açıklıyor. Bu kitabın adı, nehri geçen ve kendi sandalı
boş bir kayıkla çarpışan bir insanı anlatan sade bir hikâyeden alınmıştır. Hikâye ilerledikçe, anlaşılması kolay bir biçimde duygular konusunda -burada öfke- bir öğretiye dönüşür ve uyanıklık tekniğini kullanan herkeste derin bir etki ve mucizevi
değişimler yaratabilir. Boş kayık egosuz boş zihindir -hiç kimse olmak- ve Osho, Chuang Tzu'yu az bulunur bir olgunluk olarak anlatır; çünkü hiç kimse olmak dünyadaki en zor, en imkânsız, en sıradışı şeydir. Bu, insan zihni, insan egosu ve yaşamın derin sırlarına açılan bir kapı olarak büyüleyici bir kitaptır.
Beraberindeki DVD Osho'nun bir konuşmasını içermektedir ve çağdaş bir mistiğe yönelik başka bir canlı deneyimdir.