Bu öyküleri sarkıtmadan, kısa kısa yazmaya özen gösterdim, ne derece başarılı oldum bilmiyorum. Yalın olduklarını söylemeye cesaretim yok; en belirgin özelliği karmakarışıklık olan evrenin peşinden giden tek bir yalın sayfa, tek bir yalın sözcük yoktur yeryüzünde. Açıkça belirtmek isterim ki, ne bugün ne de daha önce eskilerin masalcı ya da meselci dedikleri, şimdilerde güdümlü denilen bir yazar oldum. Bir Ezop olma niyetinde değilim. Benim öykülerimin amacı Binbir Gece Masalları gibi insanları inandırmak değil, eğlendirmek ve coşturmaktır.
Borges’in öykülerini okurken, onlara di
Bu öyküleri sarkıtmadan, kısa kısa yazmaya özen gösterdim, ne derece başarılı oldum bilmiyorum. Yalın olduklarını söylemeye cesaretim yok; en belirgin özelliği karmakarışıklık olan evrenin peşinden giden tek bir yalın sayfa, tek bir yalın sözcük yoktur yeryüzünde. Açıkça belirtmek isterim ki, ne bugün ne de daha önce eskilerin masalcı ya da meselci dedikleri, şimdilerde güdümlü denilen bir yazar oldum. Bir Ezop olma niyetinde değilim. Benim öykülerimin amacı Binbir Gece Masalları gibi insanları inandırmak değil, eğlendirmek ve coşturmaktır.
Borges’in öykülerini okurken, onlara diğer bütün kitapların anahtarını verecek kitabı arayan Babil kütüphanecileri gibi, biz de kusursuzluk yanılgısıyla elde edilemez olanın baş döndürücülüğü arasında gidip geliyoruz.
Georges Perec