Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol

Burası Ulus Dediler

ISBN : 9789750409196
Stokta Var Stokta Var
325,00 TL
156,00 TL
Öne Çıkan Bilgiler:

Ali Balkız, Büyümek İstedim adlı ilk romanının devamı ancak ayrı bir roman olarak da okunabilecek olan Burası Ulus Dediler'de yine ele avuca sığmaz Gollik Ali'nin büyüme serüvenini şiirli bir dille anlatıyor.

Bu kez okumak için şehre gelen Gollik Ali ortaokul öğrencisidir ve öğretmen olmak için engelleri, yaşam zorluklarını bir bir aşmaktadır, hem okur hem çalışır; bir yandan da dönemin siyasî-sosyal yapısını anlamaya çalışır.

Ali Balkız büyümekte olan bir yeni yetmeyi karakter olarak romanın eksenine oturtmakla birlikte, 27 Mayıs 1960'ın hemen sonrasının atmosferini, zaman zaman mezhep farklılığının kutuplaştığı bir Anadolu şehrinde, yer yer

Tür : Yerli Edebiyat
Sayfa Sayısı : 336
Cilt Tipi : Ciltsiz
Yayın Tarihi : 12/2022
Boyut : 13.5 x 21.5
Kağıt Tipi : 2. Hamur
ISBN Numarası : 9789750409196
Dil : -
Daha Fazla Türk Roman
Beğen
31.12.2024 tarihine kadar kargoda

Tükendi

Gelince Haber Ver
Listeye Ekle
Tavsiye Et Tavsiye Et
Yorum Yap Yorum Yap
Fiyat Alarmı Fiyat Alarmı

Ali Balkız, Büyümek İstedim adlı ilk romanının devamı ancak ayrı bir roman olarak da okunabilecek olan Burası Ulus Dediler'de yine ele avuca sığmaz Gollik Ali'nin büyüme serüvenini şiirli bir dille anlatıyor.

Bu kez okumak için şehre gelen Gollik Ali ortaokul öğrencisidir ve öğretmen olmak için engelleri, yaşam zorluklarını bir bir aşmaktadır, hem okur hem çalışır; bir yandan da dönemin siyasî-sosyal yapısını anlamaya çalışır.

Ali Balkız büyümekte olan bir yeni yetmeyi karakter olarak romanın eksenine oturtmakla birlikte, 27 Mayıs 1960'ın hemen sonrasının atmosferini, zaman zaman mezhep farklılığının kutuplaştığı bir Anadolu şehrinde, yer yer günümüze de göndermeler yaparak ayrıntılarıyla betimliyor.

Zamanı çoktu. Bugün iki mahalle dolaştı. Gide gide yolu o meydana çıktı. Kendi de şaşırdı. Bu meydana ben nereden geldim diye. Vakit neredeyse öğlene doğruydu. Heykelin gölgesine oturdu. Camekanını önüne koydu. Parasını vekalan simitlerini, tavuk sütlerini saymaya hesap yapmaya başladı. “Allah etmesin ben bu okulu bitirince hesapçı olacağım öyle mi" diye düşünse de; hesap tutmadı. Yeni baştan... Say say... “Arkadaş tutmuyor hesap, bir şey oldu.” dedi içinden. “Ne oldu? Bir şey işte ama ne...” Sabahtan bu yana girip çıktığı sokakları aklından bir daha bir daha geçirdi. Kime ne sattı ne aldı ne verdi bir daha bir daha bulamadı.

“Galiba, ben bu camekan kolumda oraya buraya müşteri bakarken bir hırsız bu camekanın arkaya düşen kapağını açıp simitlerimi çalmış. Ben şimdi Mürşit Usta’ya nasıl hesap verecem... Zözöğ’e nasıl hesap verecem... Ula arkadaş... Buğdayı tavuğu malı davarı her bir şeyi günler boyu gece gündüz dışardadır köylünün. Kimse kimsenin bir şeyini çalmaz. Şehir demek ki başka... Türkücü boşuna mı diyor; Hadi gel köyümüze geri dönelim, Fadime’nin düğününde halay çekelim.”

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.