Buruk Günce, üstümüze çöken karanlığın günbegün izini süren “Boyun Eğmez” bir kurşunkalemin, Enver Aysever’in dilinden dökülenlerden oluşuyor. İnatla dik durmaya çalışanların acı değil, “acıtıcı” hikâyesi bu.
Siyasal ortam öylesine sığ, çölleşmiş halde ki, sandığımdan öte etkiliyor ruhumu bu durum. Bir yere varmayan siyasal tartışmalar, derinliksiz, içeriksiz kavgalar ve nihayetinde cehalet fena halde etkiliyor ruhumu. Biraz içime kapanmak, gündemden uzak kalmak gereği duyuyorum; tam buna niyetlenmişken üst üste ge
Buruk Günce, üstümüze çöken karanlığın günbegün izini süren “Boyun Eğmez” bir kurşunkalemin, Enver Aysever’in dilinden dökülenlerden oluşuyor. İnatla dik durmaya çalışanların acı değil, “acıtıcı” hikâyesi bu.
Siyasal ortam öylesine sığ, çölleşmiş halde ki, sandığımdan öte etkiliyor ruhumu bu durum. Bir yere varmayan siyasal tartışmalar, derinliksiz, içeriksiz kavgalar ve nihayetinde cehalet fena halde etkiliyor ruhumu. Biraz içime kapanmak, gündemden uzak kalmak gereği duyuyorum; tam buna niyetlenmişken üst üste gelen telefonlar, biçimsiz gelişen olaylar, yeniden düşüyorum bataklığa… Bu dönem ödediğimiz en büyük bedel bu umutsuzluk, kasvetli hava içinde geçen günlerimizdir.