Buruk Günce, üstümüze çöken karanlığın günbegün izini süren “Boyun Eğmez” bir kurşunkalemin, Enver Aysever’in dilinden dökülenlerden oluşuyor. İnatla dik durmaya çalışanların acı değil, “acıtıcı” hikâyesi bu.
“Başarısız darbe girişimi” ne tuhaf tümce! Esasen girişim olduğu an başarılı oluyor. Yaşam duruyor, başka bir yöne evriliyor. Sokaklarda kaygılı insanlar, sadece temel gereksinimleri için yaşamaya başlıyor. Yani... Kimse incelik peşinde değil. Çıldırmamak için veya tersine aklımızı tamamen yitirmek adına okuyup yazıyo
Buruk Günce, üstümüze çöken karanlığın günbegün izini süren “Boyun Eğmez” bir kurşunkalemin, Enver Aysever’in dilinden dökülenlerden oluşuyor. İnatla dik durmaya çalışanların acı değil, “acıtıcı” hikâyesi bu.
“Başarısız darbe girişimi” ne tuhaf tümce! Esasen girişim olduğu an başarılı oluyor. Yaşam duruyor, başka bir yöne evriliyor. Sokaklarda kaygılı insanlar, sadece temel gereksinimleri için yaşamaya başlıyor. Yani... Kimse incelik peşinde değil. Çıldırmamak için veya tersine aklımızı tamamen yitirmek adına okuyup yazıyoruz. Güncel olanın kayığına binip, vuracağımız o sert dağın eteklerini görmeden ilerliyoruz. Bir toplum intihar eder mi? Eder. Kimi buna yazgı der, kimi bu salaklığa katlanamadığı için ölmeyi seçer.