“Cemre... Parlak, kızıl bir ateş topu... Bu koskoca dünyayı ısıtan o küçücük kor... Herkesin cemresi olabilirsin, Cemre. Ama sadece benim baharımsın.”
Hasta kardeşinin hayatını kurtarmak için tehlikeli bir oyuna tamam diyen Cemre’nin, o gecenin sonunda katil olacağından da kardeşini yine de kaybedeceğinden de haberi yoktur.
Kardeşi uğruna istemeden bir can alan ve kardeşini yine de yaşatamayan Cemre’nin tek şansı, Cemre’yi yok etmektir. Böylece Cemre düşer, yerine Bahar gelir ancak bahar yalnızca isminde kalmıştır. Bahar’ın baharı asla gelmeyecektir; o bahar değ
“Cemre... Parlak, kızıl bir ateş topu... Bu koskoca dünyayı ısıtan o küçücük kor... Herkesin cemresi olabilirsin, Cemre. Ama sadece benim baharımsın.”
Hasta kardeşinin hayatını kurtarmak için tehlikeli bir oyuna tamam diyen Cemre’nin, o gecenin sonunda katil olacağından da kardeşini yine de kaybedeceğinden de haberi yoktur.
Kardeşi uğruna istemeden bir can alan ve kardeşini yine de yaşatamayan Cemre’nin tek şansı, Cemre’yi yok etmektir. Böylece Cemre düşer, yerine Bahar gelir ancak bahar yalnızca isminde kalmıştır. Bahar’ın baharı asla gelmeyecektir; o bahar değil, kara kıştır. Yeni bir kimlikle, başka bir dünyada, kalabalıkların arasında kaybolmaya çalışan Bahar’ın istediği tek şey, hak ettiğini düşündüğü yalnız, köksüz hayattır.
Ta ki bir gün aşk kapısını çalana dek.
En az kendisi kadar yaralı ve kayıp bir ruh onu bulana dek.
Cemre Toprak’a düşene dek.