“Gözlüklü Çocuk, göz açıp kapayıncaya dek bizi gezegenin iki kutbundan birine getirdi. Etrafımız alabildiğine beyazdı. Kuzey Kutbu olduğunu tahmin ediyordum. Her ne kadar güneş olsa da daha önce böyle bir soğuk gördüğümü hatırlamıyorum. Büyük bir derin dondurucunun içindeydim sanki. Her ne kadar çevremizde bir tane bile görmesek de penguenler gibi birbirimize sokulup ilerliyorduk. Bir yandan da etrafımı izliyordum. Beş ay önce çöl sıcağındaydık, şimdiyse dünyanın en soğuk noktalarından birinde. Üstelik her an dünyanın en büyük kara etoburu kutup ayısıyla burun buruna gelebilirdik.”
Sinan Yaşar’ın Çetin Ceviz üçlemesinin bu kitabı Çetin Ceviz ve Gözlüklü Çocuk – Sıra Dışı Bir Kardeşlik Hikâyesi’nde sıfırdan doğan kardeşlik bağlarını
“Gözlüklü Çocuk, göz açıp kapayıncaya dek bizi gezegenin iki kutbundan birine getirdi. Etrafımız alabildiğine beyazdı. Kuzey Kutbu olduğunu tahmin ediyordum. Her ne kadar güneş olsa da daha önce böyle bir soğuk gördüğümü hatırlamıyorum. Büyük bir derin dondurucunun içindeydim sanki. Her ne kadar çevremizde bir tane bile görmesek de penguenler gibi birbirimize sokulup ilerliyorduk. Bir yandan da etrafımı izliyordum. Beş ay önce çöl sıcağındaydık, şimdiyse dünyanın en soğuk noktalarından birinde. Üstelik her an dünyanın en büyük kara etoburu kutup ayısıyla burun buruna gelebilirdik.”
Sinan Yaşar’ın Çetin Ceviz üçlemesinin bu kitabı Çetin Ceviz ve Gözlüklü Çocuk – Sıra Dışı Bir Kardeşlik Hikâyesi’nde sıfırdan doğan kardeşlik bağlarını, gezegenin en zorlu coğrafyalarındaki inanılmaz maceraları ve doğanın bilime nasıl ilham verdiğini okuyacaksınız.