Sovyet devriminin avangardı Andrey Platonov dünyayı gördüğü gibi yazmaktan hiç vazgeçmedi. Devrim sonrası Rusya’nın stepleri onun gözünde yeni devrimlere gebe bir yer oldu hep. Belki de bu sebepten Parti ile yıldızları hiç barışmadı ve yazarın hakkının teslim edilmesi ölümünden sonrasına kaldı. İlk romanı Çevengur da bu yasaklardan nasibini aldı.
Dvanov neler olup bittiğini bildirmesi için gönderildiği kırsalda itinayla sosyalizm aramaya koyulur. Şehirlerdeki akıllıların bir türlü ulaşamadığı bu yeni dünyanın, köylülerce keşfedildiğine fakat kendini sakladığına inanmaktadır. Uslanmaz devrimci Kopenkin nam yoldaşıyla kâh çarlık artığı yeldeğirmenlerine saldırır kâh yeni dünyanın kuruluşuna ellerinden geldiğince destek olur. İnsanın,
Sovyet devriminin avangardı Andrey Platonov dünyayı gördüğü gibi yazmaktan hiç vazgeçmedi. Devrim sonrası Rusya’nın stepleri onun gözünde yeni devrimlere gebe bir yer oldu hep. Belki de bu sebepten Parti ile yıldızları hiç barışmadı ve yazarın hakkının teslim edilmesi ölümünden sonrasına kaldı. İlk romanı Çevengur da bu yasaklardan nasibini aldı.
Dvanov neler olup bittiğini bildirmesi için gönderildiği kırsalda itinayla sosyalizm aramaya koyulur. Şehirlerdeki akıllıların bir türlü ulaşamadığı bu yeni dünyanın, köylülerce keşfedildiğine fakat kendini sakladığına inanmaktadır. Uslanmaz devrimci Kopenkin nam yoldaşıyla kâh çarlık artığı yeldeğirmenlerine saldırır kâh yeni dünyanın kuruluşuna ellerinden geldiğince destek olur. İnsanın, devrimin ve ütopyanın peşindeki bu iki yoldaş, gözlerden ırak bir dünyanın kapısını aralamak üzeredir.
Platonov’dan Çevengur hiciv, epik, ütopya, distopya, siyasi ve felsefi roman olarak adlandırılabilecek, tasnifler ötesi bir şaheser.
“Platonov olağanüstü bir yazar, belki de yirminci yüzyılın en görkemli Rus yazarı.” –Tatyana Tolstaya
“Yirminci yüzyıla dönüp baktığımda gelecekte hatırlanacak altı yazar görüyorum. Bunlar Marcel Proust, Franz Kafka, Robert Musil, William Faulkner, Samuel Beckett ve Andrey Platonov… Her biri bu yüzyılın edebiyattaki zirve noktaları.” –Joseph Brodsky