Kazım Karabekir Paşa’nın görev yaptığı özellikle Doğu vilayetlerinde bakımsız çocuklara yönelik yapmış olduğu çalışmaları ve raporlarını topladığı bu eseri günümüz idarecileri için iyi bir kaynak, tarih meraklıları için ise ibret verici bir çalışmadır.
Paşa bu eserine başlarken şunları söylüyor: Bir taraftan çocuk sefaleti, bir taraftan da şahane çocuk balolarını okudukça ve işittikçe ben de duygularımı kaybettim.
Bakımsız çocuklar millet enerjisinin, bakımsız topraklarda vatan enerjisinin kaybedilmesi demektir.
Bakımsız çocuk milli tehlikedir. Çünkü her yıl maddi ve manevi bir sürü düşkün halk arasında kaynaşacak ve ordu saflarına karışacaktır.
Demek milletin ve ordusunun keyfiyet bakımından kıymeti her yıl bir de
Kazım Karabekir Paşa’nın görev yaptığı özellikle Doğu vilayetlerinde bakımsız çocuklara yönelik yapmış olduğu çalışmaları ve raporlarını topladığı bu eseri günümüz idarecileri için iyi bir kaynak, tarih meraklıları için ise ibret verici bir çalışmadır.
Paşa bu eserine başlarken şunları söylüyor: Bir taraftan çocuk sefaleti, bir taraftan da şahane çocuk balolarını okudukça ve işittikçe ben de duygularımı kaybettim.
Bakımsız çocuklar millet enerjisinin, bakımsız topraklarda vatan enerjisinin kaybedilmesi demektir.
Bakımsız çocuk milli tehlikedir. Çünkü her yıl maddi ve manevi bir sürü düşkün halk arasında kaynaşacak ve ordu saflarına karışacaktır.
Demek milletin ve ordusunun keyfiyet bakımından kıymeti her yıl bir derece daha düşecektir.
Vatanın, geleceğinin sahipleri bugünün çocuklarıdır.
Şu halde bakımsız çocukların bu vatana nasıl sahip olacakları bugünden düşünülecek bir meseledir.
Bazı kimselerden esefle duydum ve duymaktayım da: ‘Madem ki bakmayacaklar ne diye çocuk yapıyorlar?’
Ben de cevap veriyorum ki: ‘Ailelerin vatan borçları, fakir de olsalar, mümkün olduğu kadar çok çocuk yapmalarıdır.’