“Platonov ilk ciddi su¨rrealist olarak kabul edilmelidir. Kafka’nın yanında bile onu ‘ilk’ kabul etmemiz lazım. Çu¨nku¨ bize göre su¨rrealizm aslında bireyci du¨nya göru¨şu¨ne bağlı estetik bir kategori değil, bilakis felsefi bir cu¨nunun ve psikolojik çıkmazın bir u¨ru¨nu¨du¨r.” Joseph Brodsky Platonov’un 1929-1930 yıllarında kaleme aldığı Çukur adlı romanı u¨lkenin ilk Beş Yıllık Kalkınma Planı’nın yu¨ru¨rlu¨kte olduğu döneme denk du¨şer. Sovyet hayatının acı gerçeklerini işleyen yazar su¨rrealist simgeler, grotesk ve hiciv kullanarak toplumun sorunlarını ve du¨şu¨nce yapısını tasvir ederek Stalin’in kolektivizasyon planlarının meşruiyetini sorgulamaktadır. Maddi du¨nyanın boşluğunda hayatın anlamını arayanlar, ideolojinin peşinden sor
“Platonov ilk ciddi su¨rrealist olarak kabul edilmelidir. Kafka’nın yanında bile onu ‘ilk’ kabul etmemiz lazım. Çu¨nku¨ bize göre su¨rrealizm aslında bireyci du¨nya göru¨şu¨ne bağlı estetik bir kategori değil, bilakis felsefi bir cu¨nunun ve psikolojik çıkmazın bir u¨ru¨nu¨du¨r.” Joseph Brodsky Platonov’un 1929-1930 yıllarında kaleme aldığı Çukur adlı romanı u¨lkenin ilk Beş Yıllık Kalkınma Planı’nın yu¨ru¨rlu¨kte olduğu döneme denk du¨şer. Sovyet hayatının acı gerçeklerini işleyen yazar su¨rrealist simgeler, grotesk ve hiciv kullanarak toplumun sorunlarını ve du¨şu¨nce yapısını tasvir ederek Stalin’in kolektivizasyon planlarının meşruiyetini sorgulamaktadır. Maddi du¨nyanın boşluğunda hayatın anlamını arayanlar, ideolojinin peşinden sorgusuz sualsiz gidenler ve Sovyet rejiminin kolektivizasyonu esnasında yaşanan olaylar çarpıcı bir dille anlatılıyor. Çukur yazarın isteyerek bozduğu, zaman zaman ironikleşen diliyle okuruna farklı bir okuma tecru¨besi kazandırıyor.