Mahmut Yesari’nin 1927 yılında yayımladığı romanı Çulluk, yazarının adını duyuran bir eser olmasının yanı sıra edebiyat tarihimizde “işçi sınıfı”nı anlatan ilk roman olarak da öne çıkar. Yazar, bu romanını yazmak için Cibali’deki reji (tütün) fabrikasında bir hafta işçi olarak çalışmıştır. Romanın ön planında Münevver ile Murat Çavuş arasındaki aşk anlatılır. Ancak satır aralarında erken Cumhuriyet döneminde kadının konumu, işçilerin zorlu çalışma şartları ve dönemin sosyal hayatı gibi konulara dair önemli ayrıntılar içerir. Çulluk, Orhan
Kemal’den çok daha önce fabrika işçilerinin yaşam koşullarını gözler önüne sermesiyle edebiyatımızda ayrı bir yerde durmaktadır.
“Münevver’in gayreti, Bekir’e çok dokunmuştu. Onun, hasta
Mahmut Yesari’nin 1927 yılında yayımladığı romanı Çulluk, yazarının adını duyuran bir eser olmasının yanı sıra edebiyat tarihimizde “işçi sınıfı”nı anlatan ilk roman olarak da öne çıkar. Yazar, bu romanını yazmak için Cibali’deki reji (tütün) fabrikasında bir hafta işçi olarak çalışmıştır. Romanın ön planında Münevver ile Murat Çavuş arasındaki aşk anlatılır. Ancak satır aralarında erken Cumhuriyet döneminde kadının konumu, işçilerin zorlu çalışma şartları ve dönemin sosyal hayatı gibi konulara dair önemli ayrıntılar içerir. Çulluk, Orhan
Kemal’den çok daha önce fabrika işçilerinin yaşam koşullarını gözler önüne sermesiyle edebiyatımızda ayrı bir yerde durmaktadır.
“Münevver’in gayreti, Bekir’e çok dokunmuştu. Onun, hastalığına, yorgunluğuna rağmen neden çalışmak istediğini anlıyordu. Bu, açlık denilen öyle bir ihtiyaç, öyle bir mecburiyetti ki, insana ancak, ölüm “Dur!” diyebilirdi... Son gayretini, son nefesine kadar sarf edecekti... İşleyen elleri, kalbiyle birlikte durabilirdi... Huzur, istirahat tavsiyelerini, nasihatlerini, mideden uzanan hain, insafsız bir pençe, lahzada boğar, öldürürdü...”