Cumhuriyet, erdemdir; fazlası olanı fazlasını gösterme, isteme ve çabalama fırsatının ve umudunun adıdır. Erdem onun hem var edicisi hem koruyucusu hem de yüksek uygarlık düzeyine taşıyıcısıdır. Erdem, Cumhuriyet’in felsefesinin bir anlamda tek kelimeyle ifadesidir. Çünkü erdem konuşulacak değil yapılacak bir şeyi betimler. O teoriden hareketle pratiğe döküleni ifade eder. Cumhuriyet’in teorisini oluşturmak ise felsefenin görevidir. Bunun önemini bilen ve bunun bilincine sahip felsefe alanındaki Türk düşünce insanları olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin Yüzüncü yılında “Cumhuriyet ve Değerler Sorun
Cumhuriyet, erdemdir; fazlası olanı fazlasını gösterme, isteme ve çabalama fırsatının ve umudunun adıdır. Erdem onun hem var edicisi hem koruyucusu hem de yüksek uygarlık düzeyine taşıyıcısıdır. Erdem, Cumhuriyet’in felsefesinin bir anlamda tek kelimeyle ifadesidir. Çünkü erdem konuşulacak değil yapılacak bir şeyi betimler. O teoriden hareketle pratiğe döküleni ifade eder. Cumhuriyet’in teorisini oluşturmak ise felsefenin görevidir. Bunun önemini bilen ve bunun bilincine sahip felsefe alanındaki Türk düşünce insanları olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin Yüzüncü yılında “Cumhuriyet ve Değerler Sorunu” konusunu felsefecilerin gözünden ele alıyoruz. Cumhuriyet ve Değerler Sorunu başlığı çerçevesinde inşa edilen bu çalışma, felsefe alanında düşünce edimini gerçekleştiren insanlar tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin Yüzüncü yılına armağan olarak hazırlanmıştır. Yüzüncü yıl dönümü vesilesiyle ele alınan bu çalışmada bir dünya tarzı olarak ideal ve yüce değerleri kendinde somutlaştıran Cumhuriyet’in felsefesi, değerler sorunu bağlamında farklı perspektiflerden işlenmiştir.