Devrimci mücadelenin 1970’li yıllarına dair pekçok anı yayımlandı. Yeni yeni de bütünsel değerlendirmeye yönelik kitaplar çıkmaya başladı. Bunlar artık bir külliyat oluşturmaya başladı ve 1970’li yıllara dair olgun değerlendirmeler yapılabilmesine olanak sağlayan bir tablo yarattı. 1980-85 yıllarına ilişkin ise az sayıda anı kitabı yayımlandı ve henüz bütünsel bir tablo oluşmadı. 1985 sonrası ise büyük ölçüde karanlıkta kalmış durumda.
“Darbe Sonrası Devrimci Yol (1980-1992)” adlı çalışmasında Ertuğrul Bilir, bu yıllar boyunca süren mücadelenin dökümünü ve değerlen
Devrimci mücadelenin 1970’li yıllarına dair pekçok anı yayımlandı. Yeni yeni de bütünsel değerlendirmeye yönelik kitaplar çıkmaya başladı. Bunlar artık bir külliyat oluşturmaya başladı ve 1970’li yıllara dair olgun değerlendirmeler yapılabilmesine olanak sağlayan bir tablo yarattı. 1980-85 yıllarına ilişkin ise az sayıda anı kitabı yayımlandı ve henüz bütünsel bir tablo oluşmadı. 1985 sonrası ise büyük ölçüde karanlıkta kalmış durumda.
“Darbe Sonrası Devrimci Yol (1980-1992)” adlı çalışmasında Ertuğrul Bilir, bu yıllar boyunca süren mücadelenin dökümünü ve değerlendirmesini yapmaya yöneliyor. Hiç kimsenin bütünsel bilgisine sahip olmadığı, karanlıkta kalmış bu döneme ilişkin 40’tan fazla kişiyle konuşarak, döneme ilişkin kitapları, dergileri, yayınları ve diğer birtakım belgeleri gözden geçirerek bütünün bilgi ve verilerini bir araya getiriyor. Adeta iğneyle kuyu kazılarak yapılan bu çalışma sadece bilgi ve verilerin bir dökümünü çıkarmakla yetinmiyor, döneme dair değerlendirmelere de soyunuyor. Kitap dönemin tartışmalarına ışık tutuyor, tartışmaların ana aktörlerinin düşüncelerini yansıttığı gibi yazarın kendi düşünce ve değerlendirmelerini de içeriyor. Kısacası kitap az bilinen bir döneme ilişkin önemli bir kaynak özelliği taşıyor.