Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol

Delirmeler Sarayı

ISBN : 9786255695222
Stokta Var Stokta Var
Kitapbulan Fiyatı:
374,25 TL
Öne Çıkan Bilgiler:

Belki odanın içinde birtakım hareketlerin olduğunu hissettiği için açtı gözlerini. Masanın başındaki arkadaşını gördü̈. Başını eğmiş, gömmüş bir şeylere. Sonra masa lambasından yayılan ışığın arkadaşının gövdesine çarpınca duvarda oluşturduğu gölgeyi gördü̈.
Bir korkunç ve çirkin devin eğilip bir çiçeği koklamasına benziyordu gölge.
İçeride yaşayanlar ve dışarıda dolaşanlar. Sahneye uyarlamak için bir edebiyat eseri arayan hayat dolu Selim; hayale saklanan ve anlamı kelimeye zorlamak için uğraşan kırılgan Arif; aklının açtığı kapıların ardında kaybolmuş öfkeli ve

Tür : Genel
Sayfa Sayısı : 632
Cilt Tipi : Ciltsiz
Yayın Tarihi : 10/2025
Boyut : 13.0 x 21.0
Kağıt Tipi : 2. Hamur
ISBN Numarası : 9786255695222
Dil :
Daha Fazla Ketebe Yayınları
Daha Fazla Genel
Marka Adı: Ketebe Yayınları
Beğen
07.11.2025 tarihine kadar kargoda

Tükendi

Gelince Haber Ver
Listeye Ekle
Tavsiye Et Tavsiye Et
Yorum Yap Yorum Yap
Fiyat Alarmı Fiyat Alarmı

Belki odanın içinde birtakım hareketlerin olduğunu hissettiği için açtı gözlerini. Masanın başındaki arkadaşını gördü̈. Başını eğmiş, gömmüş bir şeylere. Sonra masa lambasından yayılan ışığın arkadaşının gövdesine çarpınca duvarda oluşturduğu gölgeyi gördü̈.
Bir korkunç ve çirkin devin eğilip bir çiçeği koklamasına benziyordu gölge.
İçeride yaşayanlar ve dışarıda dolaşanlar. Sahneye uyarlamak için bir edebiyat eseri arayan hayat dolu Selim; hayale saklanan ve anlamı kelimeye zorlamak için uğraşan kırılgan Arif; aklının açtığı kapıların ardında kaybolmuş öfkeli ve delişmen İsmail; ve durgun bir su gibi Hakan; bu karakterlerin kesişim noktası, yürüyemeyen, konuşamayan, sadece dinleyen ve bakan bir ihtiyar yazar İhsan Zahir; ve üç farklı zamanda yaşanan hayatların birleştiği yerde kurulan rüyalar sahnesi’nden, delirmeler sarayı’na dönüşen bir konak.
Güray Süngü’nün dili, tıpkı zaman algısı gibi ironinin keskin kıvrımlarında eğilip bükülüyor. Delirmeler Sarayı okuruna gerçeğin sınırlarını aşmaya çalışan bir kurmacanın kapılarını aralıyor. Bu kapılar ağır (gerçek) ile hafif (hayal) arasındaki eşiğe açılırken kimi anlarda zaman kavramı bir ömre sığıyor kimi anlarda ise ömür denen o upuzun zaman dilimi tek bir âna sıkışıyor. Tam o esnada bükülen algı; her bir karakterin kendi gerçeğini arama serüvenine eşlik ediyor ve insanın ne kadar kusurlu bir varlık olduğunu ama yaratımın da insanın bu kusuruna iliştirilmiş bir hediye olduğunu gözler önüne seriyor.
Seni tanıyorum. Sen, bir şeyin kendisi olabilmesinden daha yüce bir şey var mıdır acaba diye düşünürken, tam cevaba yaklaştığım anda içimde uyanan duygusun. Senden kimseye bahsetmeyeceğim. Senden kimseye bahsetmeyince ölecek misin?

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.