Sanatın insan yaşamına olumlu etkilerini bizzat gözlemlerken, tarih boyunca sanata dair geliştirilen tanımlamaların da genel olarak onun insan doğasını iyileştiren yapısına işaret ettiğini gördüm. Bu özelliğiyle sanatın, tıpkı eğitim gibi, toplumun genel iyiliğinin sağlanması bakımından hayati bir öneme sahip olduğunu ileri sürmek sanırım yanlış olmaz. Bu kitap, sanatı, devletlerin politika oluşturma alanlarından eğitim kadar hayati bir yere koymaktadır. “İnsan doğasının işlenebilir olduğu, toplumsal hayatın tecrübeleri ve koşulları tarafından biçimlendirildiği” görüşünü temel alan bu eser, aynı eğitim gibi sanatın da bir toplumu iyiye
Sanatın insan yaşamına olumlu etkilerini bizzat gözlemlerken, tarih boyunca sanata dair geliştirilen tanımlamaların da genel olarak onun insan doğasını iyileştiren yapısına işaret ettiğini gördüm. Bu özelliğiyle sanatın, tıpkı eğitim gibi, toplumun genel iyiliğinin sağlanması bakımından hayati bir öneme sahip olduğunu ileri sürmek sanırım yanlış olmaz. Bu kitap, sanatı, devletlerin politika oluşturma alanlarından eğitim kadar hayati bir yere koymaktadır. “İnsan doğasının işlenebilir olduğu, toplumsal hayatın tecrübeleri ve koşulları tarafından biçimlendirildiği” görüşünü temel alan bu eser, aynı eğitim gibi sanatın da bir toplumu iyiye ulaştırmada önemli bir politika alanı olduğu varsayımına dayanmaktadır. Söz konusu varsayımın odağında ise Cumhuriyet’in kuruluş yılları yer almaktadır. Dr. Duru Çiğdem Şimşek