“İki genel odağın, ‘iğdiş edilme korkusu’ ile ‘baba katli’nin dolayında gelişir Ece Ayhan şiirinde baba-oğul ilişkisi. ‘Tarihsel zamanın sınırından başlayarak yasanın sûreti ile özdeşleşen simgesel işlevin dayanağını babanın adı’nda görmemiz gerekir’ [Ecrits, s. 278] — özellikle ‘Devlet ve Tabiat’ta yeralan kimi imgeler, Jacques Lacan’ın yukarıdaki yargısını doğrulamak için şiire yerleşmiş gibidirler. Bir karşıtlıklar zinciri halinde gelişir odakların biribirilerine göre konumları: ‘Ölümü ustaca oyalayan babam öldürülmüş ben satarım’ dizesi ‘Oğlum
“İki genel odağın, ‘iğdiş edilme korkusu’ ile ‘baba katli’nin dolayında gelişir Ece Ayhan şiirinde baba-oğul ilişkisi. ‘Tarihsel zamanın sınırından başlayarak yasanın sûreti ile özdeşleşen simgesel işlevin dayanağını babanın adı’nda görmemiz gerekir’ [Ecrits, s. 278] — özellikle ‘Devlet ve Tabiat’ta yeralan kimi imgeler, Jacques Lacan’ın yukarıdaki yargısını doğrulamak için şiire yerleşmiş gibidirler. Bir karşıtlıklar zinciri halinde gelişir odakların biribirilerine göre konumları: ‘Ölümü ustaca oyalayan babam öldürülmüş ben satarım’ dizesi ‘Oğlum öldürülmüş ben satarım’a dönüşürken karşıtlığa kesin bir görünüm kazandırır.”